İsrail’in OECD’ye kabul edilmesine verilecek bir oy, İsrail’in savaş suçlarına ve diğer ağır uluslararası hukuk ve insan hakları ihlallerine destek oyudur

Filistin sivil toplumu, OECD’ye üye devletlerin halklarından ve hükümetlerinden, İsrail uluslararası hukuka ve Filistin halkının insan haklarına saygı gösterene kadar ve OECD üyeleri tarafından paylaşılan temel değerlere bağlılığını gösterene kadar İsrail’in OECD’ye kabul edilmesini ertelemelerini istiyor.

Filistin BDS Ulusal Komitesi (BNC)

İşgal Altındaki Filistin, 15 Mart 2010
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) İsrail’in bu örgüte üyelik başvurusu hakkında resmi bir karar almak amacıyla Mayıs 2010’da toplanması planlanıyor. İsrail’in OECD’ye alınma kararı Filistinlilerin, Arapların ve dünya genelindeki vicdanlı kişilerin ezici çoğunluğu tarafından İsrail’in Filistin halkına karşı işgalini, sömürgeciliğini ve apartheid’ını ödüllendirmede ve sürekli kılmada kesin ve sonuçları çok olan bir suç ortaklığı eylemi olarak kabul edilecektir. Dahası bu, hukukun üstünlüğüne onarılamaz bir şekilde zarar verecektir ve İsrail’in savaş suçları ve bazı önde gelen uluslararası hukuk uzmanları tarafından, yasadışı olarak abluka ve işgal altında tutulan Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı bir soykırım başlangıcı olarak tanımlanan eylemlerini olanaklı kılan cezadan muaf olma kültürünü daha da sağlamlaştıracaktır.

Filistin Boykot, Yatırımları Geri Çekme ve Yaptırımlar Ulusal Komitesi (BNC), dünya genelindeki sivil toplum örgütlerini, Mayıs ayında İsrail’in başvurusunun nihai olarak gözden geçirilmesinde İsrail’in alınmasına karşı oy kullanmak da dahil olmak üzere, İsrail’in OECD’ye kabul edilmemesini sağlamak için kendi hükümetlerine azami basınç uygulamaya çağırıyor. OECD üyeliği, İsrail militarizmini, kavgacılığını ve saldırganlığını büyük oranda kamçılayacak, dahası, tüm bölgeyi istikrarsızlaştıracak, güvenliği yanı sıra sosyal, siyasal ve ekonomik kalkınmayı baltalayacak ve adil barış arayışını ulaşılamaz bir hedef yapacaktır.

BNC, OECD’nin İsrail’in üyelik başvurusunun incelenmesi sürecinde insan hakları ve sivil toplum örgütleri tarafından sunulan kanıtları sürekli göz ardı etmesini teessüfle karşılar [1]. BNC, OECD’nin aldığı, İsrail’in kendi devleti ile işgal altında tuttuğu Filistin ve Suriye topraklarını ayrı tutan ekonomik istatistikler sağlayamamasının, İsrail’in OECD’ye kabul edilmesine engel teşkil etmediği şeklindeki kararı da teessüfle karşılar [2].

OECD eğer – yeterli kanıtlara rağmen – İsrail gerçekliğini Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da ve Gazze Şeridi’nde baskıcı bir işgalci ve sömürgeci güç olarak el almazsa ve OECD raporlarında vurgulanan Filistinli vatandaşları arasındaki aşırı yoksulluğun temel nedeni olan İsrail’in kurumsallaşmış ırk ayrımcılığı sistemini göz ardı etmeyi sürdürürse, OECD’nin İsrail’in kanunsuz eylemlerinin suç ortağı haline geleceğini beyan ederiz.

Birçok OECD üyesi devletin, İsrail’in uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku ihlallerini dikkate almayı sürekli reddetmesinin ışığında, özellikle Birleşmiş Milletler’de BM Gazze Savaşı Gerçekleri Araştırma Heyeti’nin (Goldstone Raporu) tavsiyeleri lehinde oy kullanan OECD üyelerini – İrlanda, Meksika, Portekiz, İsviçre ve Türkiye – bu ilkeli duruşlarını, İsrail’in OECD üyeliği teşebbüsü bağlamında da yinelemeye çağırıyoruz. Sizleri, İsrail’in diğer tüm devletler gibi uluslararası hukuk ve evrensel insan hakları standartlarından sorumlu tutulması ve OECD’ye bir üye olarak kabul edilmeden önce bunlara saygı duymak zorunda olduğu şeklindeki konumunuzu korumanızı ve tekrar teyit etmenizi istiyoruz.

OECD belgelerine göre uluslararası insancıl hukuka ve insan hakları hukukuna saygı göstermek ve uymak, üyeler için bir gerekliliktir. Örneğin 1960 tarihli OECD Sözleşmesi, “ekonomik güç ve refah[ın], Birleşmiş Milletler hedeflerine, bireysel hürriyetin korunması ve genel refahın artışına ulaşmak için zorunlu” olduğunu belirtir. Konsey tarafından Kasım 2007’de kabul edilen “İsrail’in OECD Sözleşmesine kabulü için Yol Haritasında” Konsey, İsrail’in OECD’ye kabul edilmesi için tüm OECD üyeleri tarafından paylaşılan “temel değerlere” bağlılığını göstermesi ve ilgili kriterleri karşılaması gerektiğini ifade etti. Belirtilen OECD değerleri, “hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygıya dayalı çoğulcu demokrasiye bağlılığı, açık ve şeffaf pazar ekonomisi ilkelerine ve sürdürülebilir kalkınma ortak hedefine uymayı” içermektedir.

Uluslararası hukuk uzmanı ve eski BM İnsan Hakları Raportörü Prof. John Dugard yönetiminde Güney Afrika’da son zamanlarda hayata geçirilen kapsamlı bir hukuki çalışma tarafından işgal, sömürgeleştirme ve apartheid uygulayan bir devlet olarak kınanan İsrail, uluslararası hukuk ve OECD standartları ve kriterleri ile uyum içinde değildir [3]. İsrail, BM Gazze Savaşı Gerçekleri Araştırma Heyeti’nin tavsiyelerine uymamaktadır ve 2008-2009 kışında çoğu sivil 1400’den fazla Filistinlinin ölümüyle sonuçlanan savaş suçlarından ve insanlığa karşı işlenen suçlardan sorumlu olanları araştırmamakta ve gerektiğinde dava açmamaktadır. İsrail, çoğu kendisinin 1948’de yerinden ettiği ve mülksüzleştirdiği mülteciler olan yaklaşık 1,5 milyon Filistinliyi açlığın eşiğine getiren işgal altındaki Gazze Şeridi üzerinde uyguladığı yasadışı ablukayı kaldırmamaktadır. Uluslararası Adalet Divanı’nın 2004 yılındaki Hukuki Kanaati’ne uyarak işgal altındaki Batı Şeria’daki yasadışı Duvarı sökmemektedir. İsrail, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki yaklaşık 43 yıllık işgaline son vermemekte, sömürgeci girişimini tersine çevirmemekte ve gözaltındaki Filistinlileri ve Filistinli tutsakları serbest bırakmamaktadır. Siyasi ve hukuki sistemini, mültecilerin geri dönüşü dahil milyonlarca Filistinli kurbanın zararını karşılamak için dönüştürmemekte ve kendi Filistinli vatandaşlarının tam ve eşit katılımına izin vermemektedir. Ancak o zaman İsrail OECD tarafından değer verilen çoğulcu demokrasi standartlarını karşılayacaktır.

BNC, OECD’ye birçok defa insan hakları ve sivil toplum örgütleri tarafından ifade edilen kaygıları yineliyor ve OECD’ye üye devletlerin hükümetlerini ve halklarını İsrail’in OECD’ye üyelik teşebbüsüne hayır demeye çağırıyor.

[1] Örneğin bakınız:

OECD Genel Sekreteri Bay Angel Gurria’ya Mektup (22 insan hakları ve sivil toplum örgütü), 28 Eylül 2008:

www.arabhra.org/HraAdmin/UserImages/Files/NGO%20Letter%20to%20the%20OECD.pdf;

AB Üyesi Olmayan OECD’ye üye devletlerin Dışişleri Bakanlarına Mektup (16 örgüt), Ocak 2009:

http://www.badil.org/en/documents/category/36-regional-bodies; ve Arap Yüksek Gözlem Komitesi’nden OECD’ye , 27 Şubat 2010: http://www.haaretz.com/hasen/spages/1152638.html

[2] Örneğin bakınız: http://original.antiwar.com/cook/2010/03/08/israels-oecd-bid-poses-problems-for-members/

[3] http://www.hsrc.ac.za/Document-3227.phtml

bdsturkiye.org