FHKC ve FDHKC’den ortak açıklama: “Ulusal yönetim bize yönelik mali baskılara son vermelidir”

Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) politbüroları, Filistin yönetiminin kendilerine yönelik yaptırımlarına ilişkin ortak açıklamada bulundu. Filistin ulusal hareketindeki gelişmeler konusunda önemli veriler içeren açıklamanın tamamını okuyabilirsiniz

  • Dışlayıcı kararlara ve hareketi tekeline almaya çalışan politikalara hayır!
  • Demokratik Cephe ve Halk Cephesi’ne mali abluka dayatılmasına hayır!
  • Mali abluka politikası ve mali haklara yönelik saldırılar iki Cephe’nin tutumunu zayıflatmaz, FKÖ ve ulusal programına (İntifada, direniş, kendi kaderini tayin, bağımsızlık ve geri dönüş hakkı) bağlı politikalarından geri çekilmeleri söz konusu değildir.

İki Cephe’nin (Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi) politbüroları ortak bir toplantı yaptı ve ulusal meselenin genel durumunu ve mücadele halindeki halkımızın meşru haklarını tartıştı ve ortak bir açıklamada bulundu:

1) İşgale, yerleşimlere ve ulusal davamızın projelerinin tasfiyesine karşı mücadele ve metanetle geçen bir yıla daha veda ederken kitlelerin -Filistin davasının, haklarının ve toprağının savunulmasında- oynadığı onurlu rolü selamlıyoruz. Halkımız, kendisini işgal ve yerleşimden kurtaracak meşru ulusal haklarına, özgürlük, bağımsızlık, egemenlik, kendi kaderini tayin hakkına ve -halkımızın mültecilerinin evlerine ve mülklerine dönüş hakkını garanti altına alan 194 sayılı Karara uygun- geri dönüş hakkına karşı çıkartılan tüm alternatifleri reddediyor. Bölme ve parçalama projelerini reddederken, ulusal ortaklık temelinde, halkımızın meşru ve yegâne temsilcisi olarak FKÖ’ye, FKÖ kurumları ve ulusal programına bağlılığını teyit ederek, Kudüs, Batı Şeria, Diaspora ve 48 alanlarında çok değerli fedakârlıklarda bulunmuştur.

2) Ulusal davamız yeni bir yıla girerken iki Cephe Trump anlaşmasının ve İsrail’deki sağ kanadın ve Netanyahu’nun başkanlığındaki aşırı sağ hükümetin politikalarının, Filistin ulusal davasının çözümünün saf dışı edilmesini dayatma yolunda tehlikeli adımlar attıklarını vurgular. Ve Amerikan-İsrail-Arap gericiliği koalisyonu planı açık ve sarih hedeflerini artık saklamazken resmi Filistin liderliği yerinde durmakta ve Amerikan-İsrail projesinin reddine dair projesini ulusal kurumlarımızca benimsenen pratik adımlara tercüme etme sürecini hâlâ geciktirmektedir; bu adımlara ABD yönetimiyle (CIA ile ilişkiler de dâhil olmak üzere) bütün ilişki biçimlerinin dondurulması, İsrail Devleti’nin tanınmasının geri çekilmesi, işgal yetkilileriyle güvenlik işbirliğinin sonlandırılması, Filistin ekonomisinin İsrail ekonomisiyle bağlantılarının kesilmesi, Filistin emek gücünün İsrail yerleşim projelerinden çekilmesi, nüfus ve mülk kayıtlarının işgalin mülki idaresinden geri alınması, İsrail şekeli üzerinden yapılan ticarete son verilmesi ve işgali ve yerleşimi yenmek ve devredilmez meşru hakları kazanmak için, kapsamlı intifada ve ulusal itaatsizlik yolunda halk direnişinin tüm biçimlerinin harekete geçirilmesi de dâhildir.

3) İki Cephe, yıkıcı bir etkisi olan bölünmüşlük durumunu tartıştı ve bölünmeye son verecek, iç birliği sağlayacak bir ulusal birlik hükümeti oluşturarak, 10-11.01.2017’de Beyrut’ta gerçekleşen Ulusal Konsey Hazırlık Komitesi toplantısının sonucu uyarınca kapsamlı seçimlerin yolunu açacak, nispi temsil sistemiyle, bütün Filistinlilerin katılımıyla, merkezinde Filistin Ulusal Konseyi’nin olduğu ulusal kurumları yeniden inşa edecek ve herkesin, engellerle karşılaşmadan katılabilmesini sağlamak üzere kararlaştırılan bir yerde düzenlenecek birleşik bir oturumda, iç birliği yansıtacak bir yürütme komitesi ve Filistin Ulusal Fonu’na, dışlama ve tekele alma politikalarından, Filistin halkının parasını kamusal işlerin düzenlenmesinde bir yolsuzluk aracına dönüştürmekten ve politik güçler ve partiler arasındaki farkların tasfiyesinden uzak, bağımsız bir yönetim kurulu seçecek bütün projelerin engellenmesinden iki partiyi, Fetih ve Hamas’ı sorumlu tuttu.

4) İki Cephe, bu bağlamda, kamusal işlerin yönetiminde etkili olan liderliğin uyguladığı tekelci ve dışlayıcı politikaları, özellikle de Filistin Ulusal Fonu’nun yönetiminde, hesapların tasfiyesi için başvurulan dışlama politikasını lanetledi. İki Cephe de resmi liderliğin, hâlâ Oslo’nun kalıntılarına tutunan ve (Başkan Abbas’ın 20.2.2018’de Güvenlik Konseyi’nde yaptığı öneride ifade edilen) kendi çatıları altında ikili müzakereleri sürdürme çağrısı yapan ve Merkez Konseyi ve Ulusal Konseyi’nin, işgalci devletle olan ilişkileri yeniden tanımlama, Oslo sayfasını kapatıp sınırlamalarından kurtulma ve FKÖ’nün ulusal geri dönüş, kendi kaderini tayin hakkı ve tam egemenlik ve ebedi bir başkent sahibi, bağımsız bir Filistin’in kurulması programına geri dönme kararlarını akamete uğratan politikalarına itiraz etmektedir. Resmi liderliğin iki Cephe’nin itirazlarını ve iki Cephe’yi baskı altında tutma çabası ve bunun bir parçası olarak iki Cephe’nin (FHKC’nin on aydan fazla ve FDHKC’nin altı aydan fazla olmak üzere) meşru mali haklarını kısıtlama kararı çaresizliktir, kabul görmemiştir ve başarısızdır

5) Aynı bağlamda, iki Cephe, kendi politikalarına ve Kahire Beyannamesi (2005), Ulusal Uyum Belgesi (2006), Ulusal Konsey Hazırlık Komitesi toplantısının (2017) sonuçları ve 2011, 2013 ve 22.11.2017 de dâhil olmak üzere Kahire görüşmelerinin sonuçları ile teyit edilmiş ulusal politikaya bağlılıklarını vurgular. İki Cephe de, mali gaspın her biçimini reddeder ve kimsenin, iki Cephe’nin savaşçılarını, Ulusal Konsey ve FKÖ’nün iç düzenlemeleriyle onaylanan haklarından mahrum bırakmaya hakkı olmadığı için, Filistin Ulusal Fonu’ndaki mali haklarını geri alma konusundaki kararlılıklarını bir kere daha beyan eder.

İki Cephe aynı zamanda, güçlü liderliğin kendilerine mali yaptırımlar dayatmasının, Amerikan-İsrail-Arap gericileri koalisyonunun politikalarına, ulusal politikayı hiçe sayarak, bölünmeyi derinleştirerek ve Merkez Konseyi ve Ulusal Konsey oturumlarında alınan -İsrail işgaliyle, halkımızın direnişinin ve kalkışmanın bütün biçimleriyle yükselmesine ket vuran ve FKÖ ve ulusal fraksiyonlar arasında ihtilafa yol açan güvenlik işbirliğine son verilmesini de içeren – kararları akamete uğratarak Oslo’nun kalıntılarına tutunma politikasına karşı çıkan tutumlarını değiştirmeyi başaramayacağını da açıklar.

İki Cephe, resmi liderliğe, mali haklarına el koymaya yönelik haksız kararını değiştirme çağrısı yaparken, aynı zamanda FKÖ Yürütme Komitesi ve Fetih Merkez Komitesi’ne iki Cephe’nin mali haklarına el konulmasına son verilmesi konusundaki ulusal sorumluluklarını üstlenme çağrısı da yapar, çünkü bu karar Ulusal Koalisyon’un kurallarının ihlalidir ve hasmane projeler karşısında ulusal durumu zayıflatmaktadır.

İki Cephe’nin (Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi) politbüroları

3 Ocak 2019

[group194.net’teki İngilizce orijinalinden Ayşe Düzkan tarafından bdsturkiye.org için çevrilmiştir.]