İsrail Apartheid’ı Haftası: Filistin Mart’ı

Soykırıma son verin, apartheid’ı kaldırın! 1 Mart ile 31 Mart arası bize katılın!

Bu yıl İsrail Apartheid’ı Haftası (IAW), Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), İsrail’in işgal ve kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ndeki 2,3 milyon Filistinliye karşı gözle görülür bir şekilde soykırım uyguladığını tespit ederek apartheid İsrail’i tarihi bir yenilgiye uğratmasından haftalar sonra geldi. Bu karar, tüm devletlere her türlü suç ortaklığına son verilmesi ve soykırımın önlenmesi yönünde hukuki sorumluluklar yüklemektedir. Dünya Mahkemesi’nin İsrail’e, Filistinlilerin öldürülmesi ve onlara zarar verilmesi de dahil olmak üzere tüm soykırım eylemlerini durdurma emrini vermiş olmasına rağmen, apartheid İsrail, mahkemenin emirlerine açıkça karşı çıkarak Filistinli sivilleri katletmeye, faaliyet halindeki son hastaneler de dahil olmak üzere altyapıyı yok etmeye, yaklaşan kıtlığı ve bulaşıcı hastalıkların Filistinliler arasında yayılmasını daha ağır hâle getirmeye devam ediyor.

Tüm bunlar olurken İsrail’in sömürgeci Batı’daki müttefikleri, Filistinli mültecilere yardım ve destekten sorumlu BM kuruluşu olan UNRWA’ya (Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) sağlanan fonları keserek tüm Filistinli mülteci topluluğunu toplu olarak cezalandırıyor. Bu, İsrail’in soykırım kuşatmasının bir sonucu olarak kitlesel açlığın yaşandığı bir dönemde hayat kurtarıcı yardımın Gazze’ye ulaşmasını bilfiil önleyecek ve böylece İsrail’in süregiden soykırımında Batılı suç ortaklığının başka bir biçimini oluşturacaktır.

Güney Afrika delegasyonunun UAD’ye sunduğu gibi, İsrail’in soykırımı, onun temel nedenleri bağlamında görülmelidir: İsrail’in 75 yıllık yerleşimci-sömürgecilik ve apartheid rejimi. İsrail Apartheid’ı Haftası, 2005’teki başlangıcından bu yana, İsrail apartheid’ı hakkında uluslararası eğitimi ve İsrail’e karşı eylemliliği seferber etmektedir. Bu yüzden soykırımı sona erdirmek ve apartheid’ı ortadan kaldırmak amacıyla küresel baskıyı artırmaya bu yıl her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Soykırım da, apartheid da, devletlerin, şirketlerin ve kurumların, özellikle de sömürgeci Batı’nın suç ortaklığı olmadan devam edemez.

Filistinliler bu soykırım karşısında azimli bir şekilde dururken ve kurtuluş mücadelemizi ısrarla sürdürürken, biz umut ve gücü Cakarta’dan Washington’a, Cape Town’dan Londra’ya, Rabat’tan Bağdat’a kadar kitlesel gösterilerde, Belçika, İtalya, Yunanistan, Türkiye ve diğer yerlerde İsrail’e silah sevkiyatını durdurmaya yönelik sendikal eylemlerde; dünya çapındaki yüzlerce yaratıcı sivil itaatsizlik eyleminde (oturma eylemleri, barışçıl işgaller, grevler, vb.); hızla büyüyen tabandan BDS kampanyaları ve askeri ambargo çağrılarında; ırksal, yerli, iklim, cinsiyet ve sosyal adalet temelli hareketlerin güçlü dayanışma beyanlarında; önde gelen sanatçıların, yazarların, akademisyenlerin, soykırım konusunda uluslararası uzmanların yanı sıra ilerici Yahudi grupları, insan hakları ve sivil hak örgütlerinin kamuoyunda gündeme gelen açıklamalarında ve dünya çapında bir milyon yerel, tabandan gelen dayanışma eylemi ve yaratıcı girişimde ifadesini bulan küresel dayanışmadan alıyoruz.

Dünya Mahkemesi’nde yargılanan yalnızca İsrail apartheid’ı değil. Mevcut soykırımla sonuçlanan baskı sistemine yardım ve yardakçılık eden tüm devletler, şirketler ve kurumlar da yargılanıyor. Ancak uluslararası hukuk mekanizmaları yalnızca uluslararası hukukun adalet mücadelemize hizmet etmesini sağlamak için kolektif eylemliliğimizi kullanırsak etkili olabilir.

Güney Afrika, Filistinlilerin uluslararası alanda tanınan, devredilemez kendi kaderini tayin hakkını ve uluslararası alanda tanınan özgürlüklerini, mülteci olarak şu anda İsrail Devleti olarak tanımlanan kasaba ve köylerine geri dönüş haklarını kasıtlı olarak inkar eden, Filistin halkını sistematik ve zorla mülksüzleştiren, yerinden eden ve parçalayan İsrail’in 1948’den bu yana süren sömürgeleştirmesini, Filistin halkının sürmekte olan Nakba’sını kabul etti.

Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’ndaki açılış konuşması, Ocak 2024

Etkili taban hareketleri kampanyalarıyla bir halk gücü oluşturarak bu soykırımı sona erdirebilir ve onun temel nedenlerini (İsrail’in yerleşimci sömürgeciliği ve apartheid rejimi) ortadan kaldırabiliriz.

İster kampanya kilometre taşlarını oluşturarak isterse de yeni kampanyalar için harekete geçerek bize katılın! Gelin bu defaki Apartheid Haftası’nda sadece İsrail apartheid’ı hakkında eğitim vermekle yetinmeyelim! BDS kampanyasını tüm alanlarda yükseltelim ve Filistin’in apartheid’ı ortadan kaldırmak için devam eden mücadelesini desteklemeye dönük anlamlı adımlar atalım.

Bu yılki Mart ayında, adalet, özgürlük ve eşitlik için yürüyün, soykırımın ve apartheid’in sona ermesi için yürüyün.

Eylemlerinizi buraya kaydedebilirsiniz.

[bdsmovement.net’te 31 Ocak 2024 tarihinde yayımlanan İngilizce orijinalinden Göksel Kılınç tarafından bdsturkiye.org için çevrilmiştir]