Samidoun bi açıklama yaparak Filistinli eski tutsak, tanınmış eylemci Resmiye Ode ile dayanışma mesajı yayımlayarak “Tüm vicdan sahibi insanları Resmiye Ode için ve Filistin için adalet mücadelesini desteklemeye çağırıyoruz” dedi
Açıklamanın tamamı:
Apartheid yanlısı gazeteciler, Almanya’daki İsrail elçisi ve -aşırı sağcı gruplarla ilişkili olmasıyla meşhur- Amerikan elçisi tarafından yürütülen çığırından çıkmış taciz kampanyalarının ardından, Berlin’deki yetkililer 15 Mart’ta Filistinli eski tutsak, tanınmış eylemci Resmiye Ode’nin vizesinin iptal edileceğini ve siyasi faaliyette bulunmasının yasaklandığını açıkladı.
Şu anda uluslararası dayanışma hayati önemdedir!
Lütfen Resmiye Ode’yle dayanışma açıklamalarınızı gönderin: samidoun@samidoun.net
Müslüman karşıtlığı ve ırkçılığın retoriğini kullanan ve Holokost revizyonistlerine kucak açma tarihi eskilere uzanan aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) destekçileri Resmiye Ode’nin konuşmasının iptalini ve vizesinin geri alınmasını talep etti. İsrail apartheid’ına imrenen AfD tabii ki yalnız değildi. Berlin’in Sosyal Demokrat Partili belediye başkanı Michael Müller’in de içlerinde olduğu yöneticileri ve İsrail devletinin hizmetinde Filistinlilere saldırmakla kariyer sahibi olan Yeşil politikacı Volker Beck de ona katıldı.
Süregiden bu şiddet yüklü taciz kampanyası etkinliğin evsahipliğini üstlenen mekânda sahneye koyuldu. Salon tahrip edildi, salonun sahibi olan kurum tehditkâr ve taciz edici telefonlara ve taleplere maruz kaldı.
Etkinliğin yapılabileceği konusunda emniyet tarafından defalarca güvence verildiği halde polisler Resmiye’yi Filistinli kadınların özgürlük mücadelesi hakkında konuşmasını yapacağı mekâna giderken yolundan çevirdi.
On beş kadar apartheid yanlısı Siyonist karşı-eylemci İsrail bayrakları taşırken yüzlerce polis etkinlik mekânını kuşattı. O sırada Filistin’de adaleti savunan yaklaşık yüz elli kişi de Resmiye Ode ve Darin Tatur’un konuşmalarını dinlemek için mekânın dışında toplanmıştı.
Polis Resmiye’nin etrafını sararak önüne vizesinin iptal edildiğini bildiren bir yığın Almanca belge koydu. Belgeler, onu ülkeyi terk etmeye zorlamak için gerekçe göstermek üzere tamamen sağcı medyanın yalan yanlış ve hakaretamiz haberlerinden alındığı aşikâr olan suçlamalarla doluydu.
Daha sonra polis Resmiye’yi kilometrelerce öteye kadar izledi. Etkinlik mekânından uzaklaşmasının üstünden hayli zaman geçtiğinde bile şehrin doğu tarafına doğru yürümeye devam etmezse tutuklanacağı tehdidiyle sokağın aşağısına yürümesini, bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken girdiği başka bir kafeden çıkmasını istediler.
Birçok mekânı Filistinli konuşmacıların yer aldığı etkinlikleri iptal etmeye zorlamak için vazgeçirme taktikleri, gözdağı ve yasaklara başvurulmuştur. En bilineni, resmi makamlara yaslanarak bir İran toplum merkezine Eylül 2018’de Manal Tamimi’nin katılacağı etkinliğe izin vermesi halinde bütçe desteğinin kesileceği tehdidinin yöneltilmesiydi. Bu uygulamaların yanında BDS hareketini destekleyen müzik gruplarının konserlerinin iptali, “Filistin İçin DJ’ler”e uygulanan sansür ve Filistinlilerin hakları ya da varlıklarının herhangi bir yönüyle ilgili etkinliklerin iptal edilmesi için üniversitelere ya da etkinlik mekânlarına yapılan baskılar var.
Berlin’deki Kadınlar Yürüyüşü’ne katılan kadınlar -Filistinliler ve Filistinli olmayanlar- Filistin’in feminizmin gündeminde yer aldığını bildiren dövizler taşıdıkları için hem bire bir hem sosyal medyada iftiralara uğradılar.
Resmiye Ode, medyanın “terörist” yaftasını kullanmak dışında bir dayanak göstermeye bile zahmet etmediği sürekli ve asılsız antisemitizm suçlamalarıyla karşılaştı. Bu yaftanın kullanıldığı yazılardan birinde bile Resmiye’ye ait tek bir antisemitik açıklamaya, mesaja ya da düşünceye atıf yok. Filistin’in özgürlüğüne bağlılığı, suçlanması için yeterli bulunmuş.
Bu, kuşkusuz, Filistinli bir kadının konuşma hakkına ve dinleyicilerinin onu dinleme hakkına yapılan ırkçı bir saldırıydı. Resmiye hayatı boyunca yoğun devlet şiddetine maruz kalmıştır: cinsel saldırı, işkence, hapis, gene hapis, sürgün… Vizesinin kaldırılması, mesajının duyulmasını engelleme çabası içinde Resmiye’ye uygulanan devlet şiddetinin sadece son örneği. O mesaj ki Resmiye’ye Angela Davis’in, Barış İçin Yahudi Sesi’nin ve dünya çapında sayısız adalet savunucusunun desteğini kazandırmıştır.
Şunu da belirtmeli: Coşku içinde, geniş bir katılımla geçen, kadınların ve gençlerin başı çektiği gösteriden sonra katılanlar -özellikle genç Filistinliler- etkinliğin üstünden saatler geçmişken polis tarafından izlendi ve gösteride atılan sloganlar -özellikle Alman dış politikasına karşı çıkan sloganlar- ve Resmiye ile ilişkileri konusunda sorgulandılar. Yapılan, bu gençleri Filistin’de adalet hareketine katılmaktan caydırma girişimidir.
Tüm vicdan sahibi insanları Resmiye Ode için ve Filistin için adalet mücadelesini desteklemeye çağırıyoruz. Önümüzdeki günlerde başka acil eylem çağrılarımız da olacak. Dayanışma açıklamalarınız ve mesajlarınız dünyanın Alman, İsrail ve Amerikan hükümetlerinin Resmiye Ode’yi susturmaya yönelik eylemlerini reddettiğini ve özgürlük mücadelesi veren Filistinli kadınların ve Filistin halkının yanında olduğunu göstermek için çok önemli.