Mays Ebu Guş 15 ay sonra özgür; ancak işgal rejiminin hapishane zulmü sürüyor

Filistinli öğrenci İsrail hapishanelerinde geçirdiği 15 ayın ardından serbest bırakıldı

22 yaşındaki Filistinli öğrenci Mays Ebu Guş 15 aylık esaretinin ardından 30 Kasım’da işgal güçleri tarafından serbest bırakıldı.

Birzeit Üniversitesi’nde gazetecilik okuyan Ebu Guş 2019’un ağustos ayında, [daha sonradan] bir askeri işgal mahkemesinin kararıyla yasaklanan İlerici Demokratik Öğrenci Kutbu üyesi olduğu ve İsrail işgaline karşı direnen öğrenci hareketinde faaliyet yürüttüğü için tutuklanmıştı.

Mays ayrıca “düşmanla iletişimde bulunmak” ithamıyla -Filistinlilerin geri dönüş hakkına dair bir konferansa katılmıştı- ve Hizbullah’la bağlantılı olduğu iddia edilen bir haber ajansına katkı sunmakla suçlanıyordu. Ebu Guş iki bin şekel tutarında (600 dolar) para cezası da almıştı.

Ebu Guş işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde Cenin’de bulunan Celme kontrol noktasındaki Damon hapishanesinden serbest bırakılarak kendisini kapıda bekleyen ailesine ve arkadaşlarına kavuştu.

Pek çok insan hakları örgütü Ebu Guş’un kendilerine Kudüs’te kötü ünüyle bilinen Maskobiye sorgu merkezinde bir aydan uzun süre boyunca fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldığını söylediğini açıkladı.

Kuruluşlar, Mays’ın çok uzun saatler boyunca çeşitli işkence pozisyonlarında kalmaya zorlandığını ve eve ancak sakat kalmış ya da psikolojisi çökmüş bir halde dönebileceği şeklinde tehditlere maruz kaldığını açıkladı. İşgal güçleri Mays’a ayrıca sorguları süren diğer tutukluların ağlamalarını ve çığlıklarını dinletti ve kendisine küfürler ederek yüzüne sürekli tokatlar attı.

Guş, serbest bırakıldıktan bir gün sonra El-Cezire’ye şöyle konuştu: “Herkese sorgu ve işkence sırasında neler yaşadığımı anlatmak istiyorum. Sadece benim başıma gelmiş bir şey olduğu için değil ama bütün Filistinlilerin işgal güçleri tarafından tutuklandıkları zaman neler yaşayacaklarını bilmesi için.

İşgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinlileri yargılayan İsrail işgal mahkemelerinin verdiği mahkumiyet kararlarının oranı yüzde 99.74.

Addameer insan hakları örgütünün açıklamasına göre, “Askeri mahkeme Ebu Guş’u medya faaliyetlerine ek olarak öğrenci birliğindeki faaliyetlerinden dolayı mahkum etti. Böyle bir uygulama, işgal yetkililerinin temel insan haklarını askeri kararlar aracılığıyla nasıl suç hale getirdiğini ortaya koyuyor.

Ebu Guş diğer esir kadınlardan getirdiği mesajlardan birinin de “ulusal birlik” olduğunu söyledi. Guş, “Özellikle uzun yıllar cezası olanların yaşama koşullarına dair talepleri var. Hapishanelerdeki kameralar sürekli çalışıyor ve esir kadınların mahremiyetini ihlal ediyor,” ifadelerini kullandı.

Ailesi hedef alınmıştı

2016 yılının ocak ayında Ebu Guş’un bir erkek kardeşi bir bıçaklı saldırı gerçekleştirdiği bahanesiyle işgal güçleri tarafından öldürülmüştü.

İşgal güçleri daha sonra ailenin evini yıktı.

2019 yılının ağustos ayında da İsrail işgal güçleri bir asker köpeğiyle ailenin evine bir şafak baskını düzenledi.

İşgal güçleri Ebu Guş’u ayrı bir odaya alarak telefonunu ve bilgisayarını açmasını istedi. Mays bunu yapmayı reddedince kelepçelenerek gözleri bağlı bir şekilde gözaltına alındı.

Bir ay sonra da, Mays itirafta bulunsun diye 17 yaşındaki erkek kardeşi Süleyman baskı unsuru olarak gözaltına alındı. Süleyman, hiçbir suçlama ve dava olmadan 4 ay boyunca idari tutuklu olarak esir edildi. Mays’ın anne ve babası de ifadeye çağrıldı.

Addameer’in aktardığına göre işgal güçlerinin esir tuttuğu Filistinli 40 kadın var. Halihazırda, 170’i çocuk ve 370’i idari tutuklu olmak üzere işgal hapishanelerinde toplam 4500 Filistinli esir bulunuyor.

Yedi esir, üniversite eğitimini Damon hapishanesinde sürdürmeye çalışıyor, ancak geçen hafta işgal güçleri hücrelerine baskın düzenleyerek kitaplarına el koydu.

Ebu Guş da serbest bırakılmasının ardından eğitimini bitirmeyi ve medya çalışmalarına devam etmek istediğini söyledi.

Ebu Guş şu sözleri sarf etti: “İşgal güçleri eğitimini devam ettiren esirleri tecrit etmekle tehdit ediyor. Biz esirler olarak felsefe, Arap edebiyatı ve şiir çalışmak için küçük programlar hazırladık. Ayrıca aile ziyaretlerine hazırlanmak gibi birlikte yaptığımız belli ritüellerimiz vardı.

1 Aralık 2020

[ El Cezire’de Linah Alsaafin imzasıyla yayımlanan haber, İngilizce orijinalinden Gökay Demirel tarafından bdsturkiye.org çevrilmiştir]