2004’te kuruluşundan beri PACBI İsrail akademik ve kültürel kurumlarının, bu kurumların Filistinlilerin uluslararası hukuk tarafından garanti altına alınan haklarını reddeden zulüm sisteminin suç ortakları oldukları öncülüne dayanarak boykot edilmesini savunmaktadır. Bu duruş, Filistin Yüksek Öğretim Kurulu’nun “Filistinli ve İsrailli üniversiteler arasında bilimsel ve teknik alanlarda hiçbir işbirliği yapmama” yetkili çağrısı ile aynı doğrultudadır.[1] Bilhassa akademik kurumlar, Filistin’deki Siyonist sömürgeci projenin ideolojik ve kurumsal yapısının parçalarıdır ve bununla
bağlı olarak Filistin halkı üzerinde hakimiyet yapılarının sürdürülmesine derinlemesine bulaşmıştır. Kuruluşundan beri İsrail akademisi İsrail’deki egemen siyasi – askeri düzen ile kader birliği yapmaktadır ve – bir avuç ilkeli akademisyenin çabalarına karşın – statükoya destekte olağan işlerini sürdürmektedir.
İsrail’e akademik boykotun başlangıcı 2002’ye dayanır. O yıl İsrail Filistin şehirlerine, kasabalarına, mülteci kamplarına ve köylerine Filistin toplumunun kurumlarını hedefine alan ve topluluklara, meskun mahallere ve kentsel altyapıya çok zarar veren yıkıcı bir saldırı başlattı. 120 Avrupalı akademisyenin ve araştırmacının İsrail’e AB ve Avrupa Bilim Vakfı desteğine moratoryumun kabul edilmesini isteyen Nisan 2002 tarihli bildirisini aynı yıl ABD, Fransa, Norveç ve Avustralyalı akademisyenlerin boykot yanlısı girişimleri izledi. 2002’den beri boykotla ilişkili kararların tartışıldığı ve kabul edildiği Britanya akdemisyenler sendikasının yıllık kongreleri özellikle dikkate değerdir. PACBI’nin İngiltere’deki ana ortağı BRICUP[2], akademik boykotun İngiltere’deki ve ötedeki sendikal harekette yayğınlaşması için devam eden mücadelede etkili olmaktadır.
Ekim 2003’te ilk Filistin Boykot Çağrısı, diasporadan ve işgal altındaki Filistin Topraklarından bir grup Filistinli akademisyen ve entelektüel tarafından yayınlandı. Daha önceki tüm boykot girişimlerine dayandırarak PACBI 2004’te Ramallah’ta İsrail’e Akademik ve Külterel Boykot Çağrısını yayınladı, dünya genelinde giderek büyüyen ve sürdürülebilir kurumsal akademik boykot çabalarına Filistin dayanağı sağladı. İsrail’in Gazze Şeridi’ne Aralık 2008 – Ocak 2009’da yaptığı ölümcül saldırı daha fazla aktivizm için bir katalizör işlevi gördü ve bundan sonraki süreç BDS ruhuyla İsrail akademik kurumlarını hedefleyen girişimlerin muazzam artışına şahit oldu. Bu çabalar Avustralya, Kanada, Norveç, İsveç, İskoçya, Lübnan, İspanya ve Birleşik Devletler’den geldi. PACBI’den esinlenen ve kendisini PACBI Çağrısına dayandıran İsrail’in Akademik ve Kültürel Boykotu için ABD Kampanyası’nın (US Campaign for the Academic and Cultural boycott of Israel – USACBI) kurulması özellikle ümit vericidir.
PACBI, İsrail’e akademik boykotu yaygınlaştırmak için çeşitli ülkelerdeki ortaklarla birlikte beş yıldır yürüttüğü yoğun çalışma süresince birçok akademik proje ve etkinliği boykot ölçütleri açısından enine boyuna incelemiş ve bunlar hakkında açık mektuplar, bildirgeler ya da tavsiye niteliğinde görüşler yayımlamıştır. Bu deneyime dayanarak ve konferanslardan değişim programlarına ve araştırma çalışmalarına kadar çeşitli projelere akademik boykotun uygulanması konusundaki PACBI ilkelerinin belirlenmesine yönelik talebin yükselişine karşılık vermek üzere, akademik alanının nüansları ve özgüllüklerini özel olarak ele alan, belirsizlikten uzak, tutarlı ve bütünlüklü ölçüt ve ilkeleri aşağıda açıklamaktadır.
Bu yol gösterici ilkeler, bölgemizde adil bir barışın kurulmasına yönelik bir katkı olarak Filistin boykot çağrısına bağlı kalmada dünya genelindeki akademisyenlere yardımcı olması için tasarlandı. Kültürel boykot için benzer yol gösterici ilkeler PACBI tarafından daha önce yayınlandı.[3]
Akademik boykot kılavuzu
Güney Afrika’daki anti-apartheid mücadelesinden yanı sıra Filistin’deki yerleşimci sömürgeciliğe karşı uzun sivil direniş geleneğinden esinlenerek PACBI Çağrısı [4], akademisyenleri ve kültürel çalışanları “İsrail işgalini, sömürgeciliğini ve apartheid sistemini sona erdirme mücadelesine bir katkı olarak tüm İsrail akademik ve kültürel kurumlarını aşağıdakileri uygulayarak kapsamlı olarak boykot etmeye çağırır:
1.İsrail kurumları ile her türlü akademik ve kültürel ortaklıktan, işbirliğinden ve ortak projelerden uzak durarak
2.İsrail kurumlarına her türlü para yardımı ve finansmanın durdurulması dahil bu kurumların ulusal ve uluslararası alanda kapsamlı boykotunu savunarak
3.Uluslararası akademik kurumların İsrail’den yatırımlarını geri çekmeye ve yatırım yapmamaya teşvik ederek
4.Akademik, profesyonel ve kültürel dernekler ve örgütler tarafından kabul edilecek kararlar için bastırarak İsrail politikalarının kınanmasına yönelik çalışarak
5.Filistin akademik ve kültürel kurumlarını, İsrailli muadilleriyle ile ortak olmalarını destek için açık veya dolayı bir şart olarak istemeden doğrudan destekleyerek.
Boykot çağrısının kapsamına girecek çeşitli akademik faaliyetlerin kategorilerine geçmeden önce her şeyden önemli bir kural olarak tüm İsrail akademik kurumlarının, aksi kanıtlanmadıkça, İsrail işgalinin ve Filistinlilerin temel haklarının inkar edilmesinin sürdürülmesinde ya sessiz kalarak ya da İsrail’in uluslararası hukuk ve insan hakları ihlallerinin haklı gösterilmesine, aklanmasına ya da dikkatlerin bu konudan kasıtlı olarak uzaklaştırılmasına bu ihlallerin planlanmasında ve hizmetinde devlet kurumları ile doğrudan işbirlikleri ile suç ortağı olduklarını vurgulamak çok önemlidir. Bundan dolayı bu kurumlar, bunların sponsor oldukları veya destekledikleri tüm etkinlikler ve çalışmalar boykot edilmelidir. Bu suç ortağı kurumları açıkça temsil eden bireyleri kapsayan etkinlikler ve projeler de aynı şekilde boykot edilmelidir. Sadece İsrail akademisi ile kurumsal ilişki bundan dolayı boykot uygulamak için yeterli şart değildir.
Bu bağlamda bireylerin akademik özgürlüğüne tam ve tutarlı biçimde saygı gösterilmelidir. Öte yandan, İsrailli olsun olmasın hiçbir akademisyen, yaygın biçimde (doğrudan ya da dolaylı olarak şiddete kışkırtma, savaş suçlarının ya da başka ağır uluslararası hukuk ihlallerinin mazur gösterilmesi –dolaylı biçimde savunulması-, ırkçı aşağılamalar, insan hakları ihlallerine eylemli ortaklık vb gibi ) özellikle yaralayıcı olarak algılanan bir eylemine ya da sözüne tepki olarak dünyanın her yerindeki vicdan sahibi yurttaşların (PACBI boykot ölçütlerinin çerçevesi dışında da) yapabileceği boykot çağrıları karşısında dokunulmazlık taşıyamaz. Bu düzeyde, İsrailli akademisyenler de hak ettikleri eleştiriden ya da -boykot dahil- her tür yasal protestodan kendiliğinden muaf tutulamaz. Aynı kategoride yer alan eylemleri gerçekleştirenlere nasıl davranılıyorsa İsraillilere de öyle –ne daha iyi, ne daha kötü- davranılmalıdır.
Aşağıdaki yol gösterici ilkelern tümü kapsayıcı olmayabilir ve kuşkusuz, sağduyu gereği olan başka boykot gerekçelerini geçersiz kılmaz, önlerini ya da yerlerini almaz – özellikle bir araştırmacının, konuşmacının ya da etkinliğin savaş suçlarını, ırk ayrımcılığını, apartheid’ı, temel insan haklarının çiğnenmesini ve ciddi uluslararası hukuk ihlallerini açıkça desteklediği, savunduğu ya da mazur gösterdiği ortaya koyulmuşsa.
Yukarıdakilere dayanarak PACBI, dünya genelindeki akademisyenlerin, akademisyen derneklerinin/ sendikalarının ve akademik kurumların, İsrail’in küresel akademide normalleşmesini destekleyen, İsrail’in uluslararası hukuku ve Filistinlilerin haklarını ihlal eden veya boykotu ihlal eden etkinlikleri, çalışmaları, sözleşmeleri ve projeleri boykot etmesini ve/veya bunların iptal edilmesi veya feshedilmesi için çalışmasını istemektedir. Belirli bir biçimde İsrail’e karşı Filistin akademik boykotu aşağıdaki etkinliklere, çalışmalara ve durumlara uygulanır:
- İsrail kurumları tarafından yapılan veya desteklenen akademik etkinlikler (örneğin konferanslar, sempozyumlar, atölye çalışmaları, kitap ve müze sergileri).İsrail akademik kurumları veya onların departmanları ve enstitüleri tarafından yapılan veya desteklenen, ister İsrail’de ister yurtdışında yapılmakta olsun, tüm akademik etkinlikler kurumsal temelde boykot edilmeyi hak etmektedir. Bu boykot edilebilir etkinlikler İsrail dışındaki uluslararası konferanslarda İsrailli akademik kurumlar veya dernekler tarafından desteklenen veya organize edilen panelleri ve diğer etkinlikleri de kapsar. Önemli olarak aynı zamanda İsrail’de toplanan uluslararası kurum ve derneklerin toplantılarını da kapsar.
- İsrail üniversiteleri ve araştırma enstitüleri ile kurumsal işbirliği anlaşmaları. Uluslararası ve İsrailli üniversiteler arasından yapılan bu anlaşmalar genellikle fakülte ve öğrenci değişimlerini ve daha da önemlisi ortak araştırmalar yapmayı kapsar. Bu projelerin çoğu Avrupa Birliği (Avrupa olduğu takdirde) ve başka yerlerdeki bağımsız ve resmi kurumlar tarafından desteklenir ve finanse edilir. İsrail’in Avrupa dışından tek katılımcı olduğu beş yıllık AB Çerçeve programları, İsrail üniversitelerinde araştırmanın gelişmesinde hayati önem taşımaktadır. Avrupalı akademisyen aktivistler 2002’den AB – İsrail Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması için kampanya yürütmektedir; bu Anlaşmaya göre İsrailli ve Avrupalı üniversiteler akademik personel ve öğrenci değişimi yapıyor ve genellikle Erasmus Mundus ve Tempus projeleri aracılığıyla başka çalışmalar yapıyorlar.[5] Şunu belirtmek gerekir ki İsrail bu anlaşmanın şartlarını, özellikle de ikinci maddeyi ihlal etmektedir. [6]
- Uluslararası öğrenciler için İsrail’de yurtdışı eğitim programları. Bu programlara genellikle İsrailli üniversiteler ev sahipliği yapıyor ve uluslararası öğrencilere bir “pozitif İsrail deneyimi” vermek için tasarlanmış İsrail propagandasının bir parçasıdırlar. Bu programlarını tanıtımı ve kayıt işleri yurtdışındaki üniversitelerin öğrenci işleri büroları veya akademik departmanları (Ortadoğu ve uluslararası çalışmalar merkezi gibi) aracılığıyla örgütlenmektedir.
- İsrail akademik kurumlarının resmi temsilcileri, örneğin başkanlar ve rektörler, tarafından uluslararası toplantılarda yapılan konuşmalar ve görüşmeler
- İsrailli akademik kurumların resmi temsilcilerine (fahri doktorluk ve diğer ödül armağanları gibi), İsrailli akademik veya araştırma kurumlarına verilen özel payeler ve takdirler. Bu kurumlar ve onların resmi temsilcileri suç ortağıdırlar ve bu takdirden yoksun bırakılmalıdırlar.
- Filistinli / Arap – İsrailli işbirlikçi araştırma projeleri ve etkinlikleri, bilhassa çeşitli AB ve uluslararası burs veren kurumlar tarafından finanse edilenler. Bir Filistinli akademisyenin araştırma bursu elde etmesi için en kolay yolun bir İsrailli ortak ile başvuru yapmak olduğu yaygın olarak bilinmektedir. Bu, siyasi amaçlı araştırmanın eşi olmayan bir durumudur ve Filistinli kurumların araştırma kapasitesini doğrudan ve bağımsız olarak güçlendirmek yerine İsrail kurumlarının meşruluğunu mükemmeliyet merkezleri olarak artırmaya katkı sağlar. “Bilim siyasetin üstündedir” argümanı bu gibi işbirliklerini haklı göstermek için genellikle kullanılır. Şu bir gerçek ki bu projeler statükoya meydan okumak için hiçbir şey yapmıyor ve onun sürmesine katkı sağlıyor. PACBI’ye göre ezenin kurumları ve ezilen arasında ya da aslında ezenin akademisyenleri ve ezilen arasında tahakküm yapıları yerinde kaldıkça hiçbir normal işbirliği mümkün değildir. Örnek olarak su ve çevre alanında Filistinli / Arap – İsrailli araştırma çalışmaları apartheid gerçekliğini olduğu gibi kabul ediyorlar; Filistinli / Arap – İsrailli su ve çevre “sorunlarını” orantılı olarak çözmeye çalışmak – apartheid gerçekliğini kabul etmeksizin – sadece bu gerçekliğin sürmesine katkı sağlar.
Kültürel alanda olduğu gibi, Filistinlileri ve/veya Arapları ve İsraillileri ilgilendiren, her birinin kendi anlatılarını veya “travmalarını” sanki eşit değerdeymiş gibi sunarak “iki taraf” arasında “denge” kuran yahut şu ya da bu biçimde sömürenler ve sömürülenlerin, ezenler ve ezilenlerin “çatışmada” eşit derece sorumlu olduklarına dayanan yanlış bir öncüle dayanan etkinlikler ve projeler (eğitimcileri, psikologları ve tarihçileri ilgilendirenler gibi) kasıtlı olarak aldatıcıdır, entelektüel dürüstlükten yoksundur ve ahlaken kınanmalıdır. Genellikle adalet gereksinimlerine hitap etmeksizin diyalogu veya “iki taraf arasında uzlaşmayı” cesaretlendirmek isteyen bu gibi etkinlikler ve projeler, zulüm ve adaletsizliğin sürmesini ve normalleşmesini desteklerler. Filistinlileri ve/veya Arapları ve İsraillileri bir araya getiren bu gibi etkinlikler ve projeler, Filistinlilerin haklarının tam tanınmasına dayanmadıkça ve işgale ve İsrail’in Filistinlilere tüm zulüm biçimlerine açık bir muhalif çerçeve içinde olmadıkça boykot için güçlü adaylardır. PACBI’nin bu gibi etkinlikleri ve projeleri değerlendirirken dikkate aldığı diğer faktörler, finansman kaynakları, proje veya etkinliğin planı, sponsor kurumun/kurumların hedefleri, katılımcılar ve konu ile ilgili benzer faktörlerdir.
- İsrail devleti ve diğer devletler ve kurumlar arasında yapılan anlaşmalar ve sözleşmeler çerçevesindeki araştırma – geliştirme çalışmaları. Bu gibi projelerdeki araştırmacılar Amerikalı, Avrupalı ve diğer üniversitelerde yerleşiktir. 1972’de ABD ve İsrail hükümetleri tarafından İsraillilerin ve Amerikalıların yapacakları araştırmaları desteklemek için kurulan Amerika Birleşik Devletleri – İsrail İki Uluslu Bilim Vakfı ve 1985 yılında İsrail’in Avrupalı olmayan tek üye olarak dahil olduğu bir Avrupalı devletler arası girişim olan “Eureka Girişimi” örnek olarak verilebilir.
- İsrail üniversitelerindeki departmanlar ve merkezlerle yapılan sözleşmeler ve kurumsal anlaşmalar dahil uluslararası şirketler adına yapılan araştırma – geliştirme çalışmaları.
- İsrailli derneklerin dünya kuruluşlarındaki uluslararası üyelikleri. Bu gibi üyeliklere itiraz etmek kolay olmamasına rağmen uluslararası forumlarda İsrail üyeliğinin askıya alınmasını talep eden hedefli ve seçici kampanyalar, uluslararası hukuka riayet edene kadar İsrail devletine baskı yapılmasına katkı sağlar. Güney Afrika’nın dünya akademik kuruluşlarındaki üyeliğinin apartheid sırasında askıya alındığı gibi İsrail’in de üyeliği askıya alınmalıdır.
- İsrail üniversitelerinde yerleşik akademik dergilerde makaleler yayınlamak veya hakemlik yapmak. Bu dergileri, uluslararası dernekler tarafından basılan ama İsrail üniversitelerinin ev sahipliği yaptığı dergileri de içerir. Bu dergilerin editörsel merkezlerinin İsrail dışındaki üniversitelere taşınması için çaba gösterilmelidir.
- İsrail üniversitelerinde adayların çalışmasına hakemlik yapmak [7] veya İsrail finansman kurumları için araştırma önerilerine hakemlik yapmak yoluyla işe alım veya terfi konularında danışmanlık yapmak. Akademisyenlerin meslektaşlarına sağladıkları bu hizmetler suç ortağı kurumlardan esirgenmelidir.
Notlar:
[1] Filistin üniversitelerinin başkanlarından ve toplumdan temsilcilerden oluşan Filistin Yüksek Öğretim Kurumu 1990’dan beri İsrail işgale son vermedikçe İsrail üniversiteleri ile Hiçbir işbirliği yapmama ilkesel duruşuna sadıktır; bu duruş Britanya akademi sendikası NAFTHE’ye 2006’da gönderilen teşekkür bildirisinde yinelendi:
http://www.mohe.gov.ps/ENG/news/index.html#7
[2] www.BRICUP.org.uk
[3] http://www.pacbi.org/etemplate.php?id=1045
[4] http://www.pacbi.org/etemplate.php?id=869
[5] Bkz. http://ec.europa.eu/education/external-relation-programmes/doc70_en.htm ve http://ec.europa.eu/education/external-relation-programmes/doc72_en.htm
[6] http://www.bdsmovement.net/?q=node/179
[7] 2002’de 700’den fazla Avrupalı akademisyen şu deklarasyona imza att: “Vicdanen artık resmi İsrail kurumları ile üniversiteler dahil işbirliğine devam edemem. İsrail’de hiçbir bilimsel konferansa katılmayacağım ve İsrail üniversitelerinin işe alım ve terfi kararlarına veya İsrail finans kurumlarının kararlarına hakem olarak katılmayacağım. İsrailli bilimsel çalışma arkadaşlarımla bireysel temelde işbirliği yapmaya ve onları ağırlamaya devam edeceğim.”
PACBI – 29 Temmuz 2009