Filistin Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar Ulusal Komitesi (BNC), Filistinli siyasi tutsakların süresiz açlık grevlerindeki meşru talepleri destekliyor ve İsrail’in dokunulmazlığına son vermek için küresel BDS kampanyasını güçlendirmeye çağırıyor
Filistin Ulusal Boykot Komitesi (BNC)
İşgal Altındaki Filistin – 11 Ekim 2011
Yiğit siyasi tutsaklarımız İsrail hapishanelerindeki süresiz açlık grevlerini on beş gündür sürdürüyor, sessizlik duvarlarına ve uluslararası suç ortaklığına meydan okuyor, aşağılanmayı ve haklarının sürekli çiğnenmesini reddediyorlar.
Bugün tarihi BM Güney Afrikalı siyasi tutsaklar ile dayanışma gününün yıldönümü iken ABD hegemonyası altındaki BM, İsrail’in kötü şöhretli insanlık dışı hapishanelerinde çürüyen yüzlerce çocuk tutsak dahil Filistinli siyasi tutsakların vaziyetine sırt dönmüştür. Bu durumda tüm Filistinli ve Arap siyasi tutsakları serbest bırakması ve bu arada onların uluslararası olarak tanınmış haklarına saygı göstermesi için İsrail üzerinde etkin baskı uygulayarak harekete geçmenin ahlaki yükü uluslararası sivil toplumun omuzlarındadır.
Sendikaların, koalisyonların ve siyasi güçlerin ezici çoğunluğunu temsil eden en büyük Filistin sivil toplum koalisyonu BNC, Filistinli tutsakların açlık grevini tamamen destekler ve aşağıdaki meşru taleplerinin arkasındadır:
- Hücre hapsi politikasına son verilmesi;
- Tutsakların üniversite eğitimi üzerindeki yasağın kaldırılması;
- Ziyaretlerin kabul edilmemesi ve tutsaklara para cezalarının verilmesi dahil olmak üzere, uygulanmakta olan toplu cezalandırma politikasına son verilmesi;
- Tutsakların hücrelerine yapılan provokatif baskınlara ve istila politikasına son verilmesi;
- Aile fertleri ve avukatların ziyaretleri sırasında el ve bacakların kelepçelenmesi politikasının durdurulması;
- Yüzlerce hasta ve yaralı tutsağın sağlık koşullarının iyileştirilmesi ve onlara gerekli tedavilerin sağlanması;
- Kitap, gazete ve elbiselerin hapishanelere girişine izin verilmesi;
- İsrail Cezaevi İdaresi (İCİ) tarafından yasaklanan uydu TV kanallarının yayınına izin verilmesi;
- Ziyaretleri ayda 30 dakikayla sınırlandırılma ve ziyaretleri keyfi olarak geri çevirme politikasına son verilmesi.
Filistinli siyasi tutsakların açlık grevini destekleyen BNC İsrail’i Filistin halkının tüm haklarına saygılı davranacağı güne kadar baskı altında tutmanın en etkili aracı olarak küresel Boykot, Yatırımları Geri Çekilmesi ve yaptırımlar (BDS) kampanyasını şu yollarla yoğunlaştırmaya çağırıyor:
- Filistinli tutsakların temel hakkı olan eğitim hakkının çiğnenmesine karşılık olarak İsrail’in – hepsi İsrail’in işgal ve apartheid’ının suç ortağı olan– akademik kurumlarına yönelik boykotu güçlendirerek.
- İCİ veya diğer makamlarla geniş hapishane, tutukevleri sektörüne ve gülünç İsrail mahkeme sistemine hizmet vermeye yönelik iş sözleşmeleri olan İsrailli ve yabancı şirketleri hedefe alan, dünya geneline yayılacak geniş çaplı boykot ve yatırımların geri çekilmesi kampanyaları örgütleyerek. Bu iş sözleşmeleri, şirketleri, kâr elde etmek ve tutsakları alternatifler olmadığından fahiş fiyatlar ödemek zorunda bırakmak için Filistinli tutsakların sömürülmesinden kaynaklanan vahim uluslararası hukuk ihlallerinin suç ortağı yapmaktadır. Filistin liderliğinden bu şirketleri özel ve kamu ihalelerinden men etmesini ve bu şirketlere karşı boykot mevzuatının Arap dünyasında sıkı bir şekilde uygulanmasını istemesini talep ediyoruz.
- İsrail Tabipler Birliği’ni (Israeli Medical Association – IMA) üyelerinin sistematik olarak işkencelere suç ortaklığı yapması ve hekimlere işkenceyi her karşılaştıklarında mahkûm etmek ve bildirmekle yükümlü kılan Tokyo Bildirgesi’ni ve hekimler için işkenceye karşı oluşum sürecindeki kuralları ısrarla ihlal etmesi dolayısıyla boykot ederek ve Dünya Tabipler Birliği’nden uzaklaştırarak. İsrailli tabiplerin tutsakları ziyaret ettiğine, işkence uygulamaları sırasında ve sonrasında tutsakları gördüklerine ve gereği gibi vaka öyküsü hazırlamak ya da protesto etmek yerine tutsakları sorguya geri gönderdiklerine ilişkin birçok kanıt bulunuyor. Filistinli tutsakların devam eden açlık grevi sırasında tutsakların sağlık ve güvenliği açısından zorunlu olan tuza hücrelerde İCİ tarafından el koyulurken İsrail Tabipler Birliği’nin takındığı suskun ve işbirlikçi tutum da bunlar arasındadır. Burada Güney Afrika Tabipler Birliği’nin tıbbi işbirlikçilik konusu nedeniyle Dünya Tabipler Birliği’nden nasıl çekilmek zorunda bırakıldığını hatırlatırız.
Filistinli tutsaklar hareketi, özgürlük, adalet ve kendi kaderini tayin için verilen Filistin mücadelesinin her zaman ön safında olmuştur. Filistinli tutsakların açlığı hapishane hücrelerinin duvarlarına vururken [2] biz de İsrail’e karşı BDS kampanyasını yoğunlaştırarak İsrail’in uluslararası hukuk önünde hesap vermeye zorlanması için uluslararası sivil toplumu harekete geçirmek istiyoruz.
[1] Daha fazla bilgi için bkz
.http://www.bricup.org.uk/documents/archive/BRICUPNewsletter45.pdf.
Gerek İnsan Hakları İçin Hekimler – İsrail, gerek İsrail İşkenceye Karşı Kamu Komitesi (PCAT) Dünya Tabipler Birliği’ne İsrail Tabipler Odası’nın işkencedeki suç ortaklığı sicilinin incelenmesi talebini destekleyen belgeler sunmuştur.
[2] 1972 yılında 36 yaşında İsrail’in düzenlediği suikastla öldürülen ünlü Filistinli yazar Gassan Kanafani’nin “Güneşteki Adamlar” (Rical fi’ş-Şems) romanının ünlü “Tankerin Duvarlarını Neden Vurmadılar?” bölümüne anıştırma..
İngilizce orijinalinden BDS Türkiye (Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi) tarafından çevrilmiştir.
bdsturkiye.org