Samidoun’dan Nuriye ve Semih için açıklama: Türkiye’den Filistin’e tüm siyasi tutsaklara özgürlük!

Samidoun, KHK ile ihraç edilen ve 156 gündür açlık grevinde olan tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için bir dayanışma açıklaması yayımladı. Açıklamada Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yla ve Türkiye hapishanelerinde bulunan tüm Türk ve Kürt siyasi tutuklularla dayanışma içinde oldukları ilan edilirken “Onların serbest bırakılmalarını ve görevlerine iade edilmelerini talep ediyoruz” denildi

ankara-filistin-aclik-grevine-destek-16.05.2017-34

Samidoun’dan yapılan açıklama şöyle:

Samidoun (Filistinli Esirlerle Dayanışma Ağı) olarak tutuklu bulunan ve açlık grevlerinin 150. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya dayanışmasını ilan ediyoruz. Onların ve Türkiye hapishanelerindeki tüm diğer siyasi tutukluların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, darbeleri reddeden ilerici bir siyaset anlayışına sahip oldukları halde, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin hemen ardından çıkarılan bir kararnameyle işlerini kaybeden iki devlet memuru.

İşten atılmalarını Ankara’da bir oturma eylemi yaparak protesto ettiler; her gün polis tarafından gözaltına alınıp serbest bırakıldılar. Semih’in eşi Esra Özakça da dahil olmak üzere, kendilerini destekleyenlerle birlikte bir açlık grevi başlattılar. Açlık grevlerini hiçbir katı besin almadan, limon, tuzlu su, şekerli su ve B1 vitamini ile sürdürüyorlar.

Açlık grevi süresince, 16 Mayıs 2017’de düzenlenen de dahil olmak üzere, Filistinli esirlerle dayanışmak için Ankara’daki protestolara katıldılar. Filistin halkıyla yan yana durarak Filistinli esirleri selamladılar ve Türkiye’deki Filistin halkından ve dayanışma örgütlerinden ve de Filistin direnişinin sembolü olan Leyla Halid’den destek gördüler. Ankara’da yaşayan Filistin topluluğundan Hasan Tahrawi haklarında, “Biz, Filistinliler olarak Nuriye, Semih ve Kemal Gün ile dayanışmamızı ilan ediyoruz. Bu buradaki ve Filistin’deki direniş ezilen halklar arasındaki tarihi dayanışmanın devamıdır” açıklaması yaptı.

Filistinli esirlerin açlık greviyle ilgili protestolara katılmalarından bir hafta sonra, 23 Mayıs’ta gözaltına alınıp hapse atıldılar. Filistin hapishanelerindeki açlık grevinden iki ay sonra da, 29 Temmuz’da, zorla hastaneye götürüldüler. Gayet açıktır ki, açlık grevini sonlandırmak üzere yapılan herhangi bir tıbbi müdahale, 1991 Malta Deklarasyonu da dahil olmak üzere uluslararası düzeyde kabul edilmiş tıp etiğine aykırı olduğu halde, Nuriye ve Semih zorla besleme ya da hastanede zorla tedavi riski altındadır.

Hastaneye nakledilmeleri sırasında Semih emniyet görevlileri tarafından darp edildi. Nuriye ve Semih Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdular fakat şimdiye kadar bu başvuruları reddedildi. Durumları hızla kötüye gidiyor, kas atrofisi, bulanık görme ve kalp düzensizlikleri gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıyalar.

Biz, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yla ve Türkiye hapishanelerinde bulunan tüm Türk ve Kürt siyasi tutuklularla dayanışmamızı ilan ediyor, onların serbest bırakılmalarını ve görevlerine iade edilmelerini talep ediyoruz. Ayrıca, Türkiye’nin İsrail’le normalleşmesine karşı Filistin’le dayanışmayı örgütleyen ve BDS Türkiye’nin kurucularından biri olan Türkiyeli solcu Harun Turgan’la dayanışmamızı yineliyor ve onun bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.

Türkiye’den Filistin’e tüm siyasi tutsaklara özgürlük!

[samidoun.net’teki orijinalinden bdsturkiye.org için Mutlu Örs tarafından çevrilmiştir.]