İsrail saldırganlığına karşı Filistin halkının yanındayız! #direnfilistin

Geçtiğimiz günlerde, İsrail apartheid devletinin işgali altındaki Batı Şeria’da, 5800’ü aşkın Filistinli tutsağın özgürlüğü için 3 Siyonist yerleşimcinin esir edilmesi ardından İsrail işgal güçlerinin Filistin halkına saldırısı başladı. 16 gündür devam eden saldırı ivme kazanarak her geçen gün artıyor. On altı gündür, İsrail, bir kere daha yapılan bir eyleme karşı bütün Filistin halkına toplu ceza politikası uyguluyor, gece ev baskınları, üniversitelerin işgal edilmesi, kontrol noktalarının arttırılmasıyla Filistin halkının gündelik hayatını kuşatmanın tüm yollarını deniyor. On altı gün içinde 11 Filistinli öldürüldü, 70’den fazlası çocuk, ikisi parlamenter 566 Filistinli tutuklandı. Tutuklanan parlamenterlerden biri Filistin Parlamentosu başkanı Aziz Duwaik. Kudüs, Arap-Amerikan ve Birzeyt Üniversiteleri işgal edilerek geçici süreler ile kapattı. Dünyanın birçok yerindeki üniversitelerde, akademisyenler Filistin bölgesindeki üniversitelerin İsrail güçleri tarafından işgalini protesto eden metinler yayınladı.

Filistinliler işgalle mücadele ederken, bir yandan da “Güvenlik Koordinasyonu” adı altında İsrail’le işbirliği yapan Filistin Yönetimi’nin baskı uygulamalarına şahit oluyor. İşgal ve Filistin Yönetimi’ne karşı mücadele eden Filistin halkı tüm bu yalnızlığa rağmen mücadelesinden bir adım bile geri durmuyor. İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli tutsaklar, 5 yıla varan süre boyunca mahkeme önüne çıkartılmadan tutuklu olmalarına ve tutsaklığın kötü koşullarına karşı 63 gün boyunca sürdürdükleri açlık grevini, dünyanın hiçbir tepkisi göstermemesi üzerine sonlandırmak zorunda kaldılar. İsrail, açlık grevcilerine zorla besleme işkencesini uygulamasına izin veren yeni bir yasa çıkardı.

Üç yılı aşkındır bölgeye hâkim olan kaotik durumdan yararlanan İsrail, 25 bini aşkın yeni yerleşim birimi kurarak, Filistinli bedevileri yaşadıkları topraktan mahrum bırakan yeni yasaları uygulayarak ve BM kararlarına rağmen ırk ayrımcı duvarın inşaatını tamamlayarak Filistin yurdundaki tahakkümünü sessizce arttırdı.

Geçtiğimiz hafta, Fransa, İtalya ve İspanya, Filistin halkının boykot çağrılarına kulak vererek vatandaşlarını İsrail yasadışı yerleşim bölgelerinde herhangi bir ticaret yapmamaları için uyardı. Yakın bir zamanda da Presbiteryen Kilisesi de İsrail’de faaliyet yürüten üç ABD firmasından yatırımlarını çekme kararını aldı. İsrail hapishanelerinin güvenliğini sağlayan G4S şirketinin boykot kampanyaları sonucunda 1 milyar dolardan fazla kaybı oldu.

2009’dan bu yana Türkiye ile İsrail arasındaki ekonomik ilişkiler ticaret hacmi ikiye katlanarak ve hızlanarak artıyor. Bu ilişkilere, görünürde hâkim olan politik gerginliğin aksine Türkiye ve İsrail’in istihbarat ve askeri ilişkileri devam ediyor. İsrail askeri üstünlüğüne ve İsrail ordusunun Filistin halkı üzerindeki şiddete dayanan tahakkümüne büyük katkısı olan İsrail üniversiteleri ile Türkiye üniversiteleri arasında ilişkiler devam ediyor.

Türkiye-İsrail ekonomik, diplomatik, askeri ve kültürel ilişkilerinin tamamen kesilmesi talebini yükseltmek için kurulan Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi olarak bizler, özellikle son günlerdoe artan İsrail saldırıları karşısında, Türkiye devleti ve iktidarını İsrail’e karşı ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz. Türkiyeli sanatçıları, akademisyenleri ve üniversiteleri İsrail’in başta üniversiteler olmak üzere bütün resmi kültürel ve akademik kurumlarına karşı boykot yürütmeye çağırıyoruz. Filistin özgürleşene kadar Filistin halkının mücadelesinin yanında olduğumuzu ve İsrail ile kurulan ilişkilerin kesilmesi için mücadele edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.

Filistin halkına ve tutsaklarına özgürlük

Filistin Yönetimi ve İsrail arasındaki güvenlik ilişkilerine son

Türkiye İsrail arasındaki ekonomik, diplomatik, askeri, akademik ve kültürel ilişkilere son

BDS Türkiye (Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi)

bdsturkiye.org