İsrail Irkçılığının Kurbanlarına Değil, Irkçılara mı Şifa Dağıtacaksınız?

PACBI (İsrail’e Karşı Akademik ve Kültürel Boykot)

Ramallah, İşgal altındaki Filistin toprakları, 16 Mayıs 2009

Geçtiğimiz ay, Filistin için İngiliz Üniversiteler Komitesinden, BRICUP [1], önde gelen bir grup akademisyen sizi İsrail’de konser vermemeniz için uyardı. Akademisyenler size şöyle demişti: “Siz de saklanacak, kaçacak tek bir delik olmadan, üç hafta süren, aralıksız kara, hava ve deniz bombardımanından yeni çıkmış olsanız, hastaneleriniz tıka basa dolmuş, kanalizasyonlar sokaklardan akar hale gelmiş, beyaz fosfor çocuklarınızı yakarken çaresiz kalmış olsanız, büyük Kanadalı müzisyen Leonard Cohen’in işkencecilerinize konser vereceği haberini nasıl karşılardınız?” Meşhur şiiriniz, Shomrim’e Sorular’ın bir yerinde, şöyle demişsiniz: “Yoksa insanlarım yeni bir Dachau kampı kurup, bunun adına sevgi, güvenlik, Yahudi kültürü mü diyecek?”

Kültürel boykotu [2] destekleyen ve çoğu İsrailli bir grup aktivistin size yazdığı son mektubu okursanız, orada sürekli olarak adaleti ve ahlaki kuralları ihlal eden İsrail ile işbirliği yapmamanız gerektiğini size hatırlattıklarını göreceksiniz. [3]

Şimdi, İsrail ırkçılığını ve henüz işlenmekte olan tüm insanlık suçlarını masum göstermek ve normalleştirmek anlamına gelecek bir konsere çıkmayı reddetmeniz için, ahlaki tutarlılık göstererek, insanlık ilkelerine uygun davranmanız için size yönelttiğimiz tüm çağrılara kulak tıkadığınız bu noktada, Filistin için İsrail’e Akademik ve Kültürel Boykot Kampanyası olarak, bölgemizde adil bir barışın hüküm sürmesini isteyen herkesi, sizin konserlerinize katılmamaya ve CD’lerinizi almamaya; her yerde gösterilerinizi protesto etmeye davet edeceğiz. İsrail’de vereceğiniz konserin, bu ırkçı devletin uluslararası hukuk alanındaki ağır ve şiddetli ihlallerine, insan hakları ilkelerini ayaklar altına alan politikalarına işbirlikçi bir tavırla destek vermek olduğunu savunuyoruz.

İsrail’de vermeyi planladığınız konser, daha bir kaç ay önce Gazze Şeridi’nde gerçekleştirilen kanlı saldırının hemen üstüne geliyor. Bu saldırı esnasında 1.440 Filistinli öldü, bunların 431’i çocuktu. Saldırı ardında 5380 yaralı bıraktı. [4] Kuşatılmış Gazze Şeridi’nde yaşayan 1,5 milyon Filistinlinin büyük kısmı, 1948 yılında Siyonist güçlerce evlerinden sürülen mültecilerden oluşmaktadır. Mülteciler bugün de, üç hafta aralıksız devam eden İsrail devlet terörünün kurbanı oldu. İsrail savaş uçakları sistematik olarak sivillerin yaşadığı bölgeleri hedef aldı, mahalleleri, yaşamsal öneme sahip altyapı tesislerini küle çevirdi, Gazze’nin en önemli üniversitesini ve bir kısmı BM tarafından idare edilen, sivillerin evlerinden kaçıp sığındığı bir dizi okulu harap etti. Bu insanlık suçu niteliğindeki saldırı, 18 aydır devam eden, hayatı felce uğratan ve gündelik yaşamın her alanında yıkıcı etkisini gösteren, BM insan hakları gözlemcileri tarafından “soykırımın bir ön adımı” olarak nitelenen, İsrail’in Gazze kuşatmasının hemen arkasından geldi. Şu anda, uluslararası insan hakları örgütleri ve BM kurumları İsrail’in Gazze saldırısında işlenen savaş suçlarına ilişkin bir araştırmanın zaman geçirmeden başlatılmasını talep etmektedir.

İsrail ordusu son 41 yıldır, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi de dahil olmak üzere, Batı Şeria’da işgali sürdürüyor. 16 yıl önce başlayan “barış süreci”ne rağmen İsrail, umarsızca Filistinlilerin en temel insan haklarını ihlal etmeye devam ediyor. Bu insan hakkı ihlalleri, yerel ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından belgelenmiş ve kanıtlanmış olsa da, İsrail politikalarında bir değişim görünmüyor. İsrail yasadışı yollarla Filistinli liderleri ve aktivistleri katlediyor; 11.000’den fazla Filistinli İsrail hapishanelerinde mahkum ve bunların arasında çok sayıda parlamento üyesi de bulunuyor. İşgal altında yaşayan tüm Filistinliler her gün aşağılanma, tehdit ve askeri şiddet altında yaşıyor. İsrail, Lahey’de 2004 yılında toplanan Uluslararası Adalet Divanı tarafından yasadışı ilan edilen sömürgeci duvarını inşa etmeyi de sürdürüyor. İsrail’de vereceğiniz konserin “iyileştirici bir etkisi” olacağını öne sürüyorsunuz. İyileştirme çabanız herhalde daha yanılış bir yöne gidemezdi: iyileşmeye ve dayanışmaya en çok gereksinimi olanlar İsrail ırkçılığının, ayırımcılığının ve sömürge idaresinin kurbanı olan, baskı ve adaletsizliğe son vermeye ve adil bir barış ortamı kurmaya çalışan, İsrail’in kurbanları olan Filistinlilerdir. İsrail’e karşı Filistin boykotunu kırarak, Güney Afrika’daki ırkçı ve ayırımcı rejime uygulanan boykotu kıran ve Sun City’de konser vermek konusunda ısrarcı davranan sanatçıların kötü anılarını canlandırıyor, onlar gibi dünyadaki vicdan sahibi insanların tepkisini çekiyorsunuz.

Daha 1984 yılında, Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı BM Merkezi’nin başkanı olan Enuga S. Reddy, Güney Afrika’ya kültürel boykotun ifade özgürlüğü ilkesini ihlal ettiğini söyleyenlere, şöyle yanıt vermişti: [5]

“En hafif ifadeyle, Afrikalı çoğunluğun tüm özgürlükleri kısıtladığını söyleyebileceğimiz Güney Afrika rejiminin dünyadaki sanatçı ve sporcuların özgürlüğünü savunması bana biraz garip geliyor… Mevcut durumu bilmediğinden, paranın büyüsüne kapıldığından ya da ırkçılık konusunda fazla endişe taşımadığından, Güney Afrika’da gösteri yapan insanların bir listesini oluşturduk. Bu insanların, ırkçı ve ayırımcı rejime eğlence sunmaktan vazgeçmeye ikna edilmesi, bu rejimin parasından çıkar sağlamaktan ve rejimin propaganda emellerine alet olmaktan vazgeçmeye ikna edilmesi gerekmektedir.”

Herhangi bir ırkçı rejimi konser vererek desteklemek, ahlaki açıdan yanlıştır. Her hakiki insan hakları savunucusu bizimle bu noktada hemfikir olacaktır.

İsrail’e Karşı Akademik ve Kültürel Boykot için Filistin Kampanyası (PACBI)

www.PACBI.org

PACBI@PACBI.org

[1] http://www.bricup.org.uk/

[2] İsrail’e kültürel ve akademik boykot sayfası: http://www.pacbi.org/campaign_statement.htm Filistinli sinemacılar ve önde gelen kültür insanlarının kültürel boykot çağrısı http://www.pacbi.org/etemplate.php?id=315

[3] http://www.haaretz.com/hasen/spages/1084665.html

[4] http://www.ochaopt.org/gazacrisis/index.php?section=3

[5] http://www.anc.org.za/un/reddy/cultural_boycott.html

bdsturkiye.org