Filistin halkının yanındayız!

bds-agustos-20147Bir aydır İsrail apartheid devletinin işgali altındaki Batı Şeria’ya baskınlarla saldırısı devam ederken İsrail İşgal Ordusu’nun, 11 gündür Gazze’ye uyguladığı hava ve deniz bombardımanına kara harekâtı eklendi. İsrail işgal ordusunun Gazze’ye devam eden operasyonunda, son açıklamalara göre 58’i çocuk 267 Filistinli hayatını kaybetti, yüzde 70’inden fazlası çocuk ve kadın olan 2000’den fazla Filistinli yaralandı. Dün gece itibarıyla Gazze’ye başlayan kara harekât sonucunda 24 Filistinli öldürüldü. Öncelerinde de Batı Şeria’da, 13’ü parlamenter 1087 Filistinli tutuklandı.

Hem Gazze hem Batı Şeria’da devam eden saldırıların en büyük bedelini Filistinli çocuklar ödüyor. Gazze’de geçtiğimiz 3 gün içindeki saldırıların sonucunda sahilde, ev çatısında ve sığınaklarda 21 Filistinli çocuk öldürüldü. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre yaralıların yüzoe 35’i Filistinli çocuklar. Batı Şeria’da gerçekleşen tutuklama operasyonunda tutuklananların yüzde 53’ünün çocuk olduğu belirtiliyor. Kudüs’te ise Filistinli çocuk Mohamad Abu Hdeyr yerleşimciler tarafından yakılarak öldürüldü.

2008’de 1400 Filistinlinin öldürüldüğü ve 5 binden fazlasının yaralandığı, 2012’de 177 Filistinlinin öldürüldüğü ve 1300’ünden fazla yaralandığı İsrail saldırganlığının yeni bir dönemine şahit oluyoruz. İsrail’in bütün bu saldırganlığında elini güçlendiren ise Türkiye gibi birçok ülkenin sadece sözlü kınamayla yetinmesi, bunun ötesine asla geçmemesidir. Filistinlilere ve insanlığa karşı işlediği hiçbir suçtan dolayı İsrail’de hesap sorulmuyor ve İsrail bundan aldığı güçle, bugün yeniden suç işlemeye devam ediyor.

Geçtiğimiz haftalarda Şili, İsrail ile ekonomik ilişkilerini askıya alma kararını aldı, 15 AB ülkesi İsrail yerleşim bölgeleri ile ticari faaliyetlerini yasaklamaya doğru giderken, Türkiye İsrail ile iktisadi ilişkilerini ticaret hacmini katlayarak sürdürüyor. 2009’den bu yana Türkiye ve İsrail’in ticaret hacmi 5 milyar dolara ulaşarak ikiye katlandı. İsrail’in askeri yapılandırmaya dönüştürdüğü bu ekonomik kâr, daha fazla Filistinli öldürülmesinde büyük bir katkıda bulunuyor. Türkiye ticari ilişkileriyle İsrail’in çocukları öldürdüğü bombalarını finanse ediyor. Buna artık dur denilmeli!

İki ülke arasındaki ilişkilere, görünürde hâkim olan gerginliğin aksine Türkiye ve İsrail’in diplomatik, politik ve askeri ilişkileri devam ediyor, iki ülke istihbarat alanında birbirinden yararlanıyor. Türkiye, Filistin halkının katiliyle ilişkilerini hemen kesmeli!

Bu kadar da değil, İsrail’in askeri gücüne ve İsrail ordusunun Filistin halkı üzerindeki şiddete dayanan tahakkümüne büyük katkısı olan İsrail üniversiteleriyle Türkiye üniversiteleri arasında ilişkiler devam ediyor. Türkiye’nin akademisine sesleniyoruz. İsrail ile ilişkileri kesin!

İsrail uluslararası alanda meşruiyetini çeşitli kültürel faaliyetlerle sağlamaya çalışıyor. İsrail devleti tarafından düzenlenen ve finanse edilen festival ve etkinliklere Türkiye’den sanatçılar katılıyor, İsrail devletinin fonlarından yararlanılıyor. Şu anda Kudüs Film Festivali’nde Türkiye’den üç film ve bir jüri üyesi yer alıyor. Türkiyeli sanatçıları sesleniyoruz, Roger Waters’dan Ken Loach’a, dünyanın pek çok onurlu sanatçısının çağrısına kulak verin, İsrail devletiyle ilişkilerinizi kesin, İsrail’i boykot edin!

Filistinliler İsrail’in uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayarak yürüttüğü saldırganlığa karşı tek vücut direniyor. Nablus’tan El Halil’e, Cenin’den Nasıra’ya, Hayfa’dan Gazze’ye Kudüs’ten diasporadaki mülteci kamplarına kadar Filistin halkı ayaklandı, direnişi yükseltiyor. İşgal ve Filistin Yönetimi’ne karşı mücadele eden Filistin halkı, tüm bu yalnızlığa rağmen mücadelesinden bir adım bile geri durmuyor.  Mahmud Abbas yönetimi ise Filistin direnişini İsrail işgaliyle eşit tutarak ve Mısır ile beraber gerçekleştirdiği diplomatik hamlelerle,  İsrail’in elini güçlendiriyor.

İsrail’in bu saldırganlığını protesto etmek için dünyanın 5 kıtasında, Berlin’den Roma’ya Londra’dan New York’a, Kolombiya’dan Şili’ye, Tokyo’dan Lübnan’a, Mısır’dan Cezayir’e tüm halklar ayakta. Aynı zamanda Filistin halkının ve BDS, yani boykot, yatırımların geri çekilmesi ve yaptırımlar hareketinin çağrılarına kulak verenler sayesinde İsrail’e boykot hareketi gün geçtikçe yeni zaferler elde ediyor.

Filistin Halk Kurutuluş Cephesi bugün yaptığı açıklamada şu çağrıyı yaptı; “dünyanın bütün ülke ve kentlerinde, Filistin’in sürgün ve diasporadaki kızları ve oğullarıyla omuz omuza Filistin bayrağını yükselten dünya halklarına, sokakları zapt eden milyonlara çağrımız şudur: İsrail elçilik ve konsolosluklarını işgal edin, kapılarını kapatın, rutin işlerini yürütmelerine engel olun. İşgal devleti, gayrimeşru yerleşimci-sömürgeci bir işgalci olarak tamamen tecrit ve boykot edilmelidir.”

Türkiye devrimcileri olarak bizler, FHKC’nin ve diğer Filistin direniş örgütlerinin çağrıları üzerine; Filistin halk direnişini desteklemek ve İsrail saldırganlığını önlemek için İsrail’i tecrit ve boykot etme çağrılarını yükseltmeyi bir devrimci görev olarak görüyoruz. Türkiye-İsrail ekonomik, diplomatik, askeri ve kültürel ilişkilerinin tamamen kesilmesi talebini yükseltmek için kurulan Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi olarak bizler, İsrail saldırganlığını frenlemenin öncelikli koşulunun İsrail ile ikili ilişkilerin kesilmesi olduğunu biliyoruz. Emperyalizme ve Siyonizm’e karşı halkların kurtuluşundan, kardeşliğinden ve barıştan yana tüm güçleri de ilişkilerin kesilmesi çağrısını yükseltmeye, her alanda boykotu yaygınlaştırarak hayata geçirmeye davet ediyoruz. Önümüzdeki günlerde yapacağımız eylemlerle bu talebi yükselteceğimize ve hayata geçireceğimize söz veriyoruz.

Filistin’le dayanışma, İsrail’e boykot!

BDS Türkiye (Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi)

bdsturkiye.org