Gazze ablukasına karşı Zaytouna adlı gemiyle harekete geçen ve işgalci İsrail güçlerinin saldırısına uğrayan kadınlar sınırdışı edildi
BDS TÜRKİYE: GAZZE’YE ÖZGÜRLÜK İSRAİL’E BOYKOT – ZAYTOUNA KATILIMCILARI SERBEST BIRAKILSIN
BDS TURKEY: FREEDOM FOR GAZA AND BOYCOTT FOR ISRAEL – RELEASE THOSE ON THE ZAYTOUNA
Dünyanın farklı noktalarından kadınların İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline ve Gazze’deki ablukasına karşı kaldırdığı Zaytouna adlı Gazze Yolunda Kadın Gemisi’ne, uluslararası sularda İsrail işgal güçlerim saldırmıştı. 5 Ekim günü gerçekleşen saldırıda işgal güçlerinin alıkoyduğu kadın eylemciler sınırdışı edildi.
Sputnik’in haberine göre; Özgürlük Filosu’nun basın sorumlusu ve insan hakları eylemcisi Ellen Huttu Hansson, gözaltına alındıktan sonra iki gün boyunca İsrail’deki Givon Hapishanesi’nde tutulan 11 kadının sınırdışı edildiğini açıkladı. Hansson, gemideki diğer iki kadının ise dün (6 Ekim) sınırdışı edildiğini belirtti.
Dünya halklarının direnişlerini karikatürlerine yansıtan Carlos Latuff, kadınların eylemini böyle çizmişti.
Ayşe Düzkan: “Saldırı, ablukanın sürdüğünü ve Türkiye-İsrail anlaşmasının anlamını gösterdi”
İşgalci İsrail güçlerinin Zaytouna adlı Gazze Yolunda Kadın Gemisi’ne yönelik saldırısı ile ilgili feminist yazar ve BDS Türkiye eylemcisi Ayşe Düzkan Sendika.Org’a şöyle konuşmuştu:
Özgürlük Filoları’nın tarihi eski, 2006’dan itibaren. Gazze ablukasını denizden kırmaya yönelik olarak yelken açan, küçük teknelerden oluşan filoların defalarca saldırıya uğraması üzerine 2009’da daha büyük filolarla hareket etme kararı alınıyor. Bunun ardından 2010’da yola çıkan filoda yer alan Mavi Marmara gemisinin akıbeti hepimizin malumu. Bunların ardından 2011’de ve 2015’te farklı sivil toplum örgütlerinin ortak düzenledikleri filolar Gazze ablukasını kırmak üzere yola koyuldu, ancak daha Gazze karasularına girmeden saldırıya uğradı.
Bu yıl, sadece kadın katılımcılarda ve mürettebattan oluşan yeni bir Özgürlük Filosu düzenlendi. Gemiye farklı politik kesimlerden katılan kadınlar vardı, bir kısmı işgalin ve sömürgeciliğin de feminist bir mesele olduğunu düşünen feministlerdi. Başta iki gemiden, Zaytouna ve Amal’dan oluşan filoda Amal ile ilgili bazı sorunların ortaya çıkması üzerine Zaytouna yoluna devam etti. Gazze halkı iki gemiyi yol boyunca destekleyen gösteriler yaptı, sosyal medyadan gemiye sevgi ve dayanışma mesajları gönderdi. Bu sabah da kimileri geceden toplanarak, sahilde, Filistin bayrakları, balonlar ve katılımcıların ülkelerinin bayraklarıyla gemiye karşılama hazırlıkları yaptı. İsrail’in sadece 3 deniz milinde çalışmalarına izin verdiği ve sürekli ateş açtığı balıkçılar da gemiyi karşılamak üzere denize açıldı.
Fakat Zaytouna, sahile 55 deniz mili yaklaşmışken bağlantı kesildi ve İsrail deniz gücü gemiye el koyarak içindekileri rehin aldı. Gazze halkının ilgisi Zaytouna mürettebatı ve biz Filistin halkının dostları için en büyük güç, cesaret ve mutluluk kaynağı. İçinde Mavi Marmara’da da bulunmuş ve eşini orada kaybetmiş olan Çiğdem Topçuoğlu’nun da yer aldığı Zaytouna’nın başına gelenler, Gazze ablukasının maalesef yerli yerinde durduğunun, Mavi Marmara’nın da parçası olduğu Özgürlük Filosu’nun işlevinin ortadan kalkmadığının bir göstergesi. Deniz ablukası konusunda İsrail’in en önemli bahanelerinden biri Akdeniz’in altındaki doğalgaz kaynakları.
Bütün bunlar bize bir kere daha İsrail ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmanın başta Gazzeliler olmak üzere Filistinliler için ne anlama geldiğini gösteriyor. Gemideki kadınların sağ ve salim olduklarını umarak, hepsini kucaklıyor, bu cesur kadınlara sevgi ve saygımı göndermek istiyorum.
Kaynak: Sendika.Org
