Fransa’da aydın, akademisyen ve sanatçılardan Macron’a tepki: “Anti-Siyonizm suç değildir!”

“Anti-Siyonistler sömürgecilik karşıtıydı ve halen de öyleler. Irkçıların anti-Semitist tutumlarını maskelemek adına bu adlandırmayı kullandıkları bahanesiyle anti-Siyonistlerin kendilerini ifade etmelerini yasaklamak, saçmalıktır”

Son dönemlerde İsrail’le olan ilişkileri giderek güçlenen ve ülke içindeki İsrail yanlısı kişi ve kuruluşlarla da yakın temaslar halinde bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Şubat ayı sonlarında yaptığı bir açıklamada Fransa yasalarındaki anti-semitizm (Yahudi düşmanlığı) tanımında değişikliğe gidileceğini duyurdu ve Siyonizm karşıtı söylemlerin de bu kapsama alınacağının sinyallerini verdi.

Macron, 21 Şubat tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda da, “Anti-semitizmin günden güne anti-Siyonizm maskesi altına saklandığını görmeyen var mı? Anti-Siyonizm, anti-semitizmin modern biçimlerinden biridir” ifadelerini kullandı.

Bir süredir Fransa’da Yahudilere karşı üretilen provokatif söylem ve eylemlerde artış görülürken, “Sarı Yelekliler” hareketi karşısında zor bir dönemden geçen Macron’un bu yasayla hem İsrail’in ve İsrail yanlısı lobilerin desteğini alma arayışında olduğu, hem de kendisine karşı gelişen kitle hareketini yaftalama yöneliminde olduğu yorumları da yapılıyor.

Macron’un bu girişimleri karşısında, çoğunluğunu aydın, akademisyen ve sanatçıların oluşturduğu otuz iki isim tarafından, anti-Siyonizm’in suç değil, fikir olduğunu ve anti-semitizmle hiçbir ilgisi olmadığını vurgulayan bir açık mektup kaleme alındı.

Dört yüzün üzerinde isim tarafından imzalanan metinde, Siyonizm’in sömürgeci bir ideoloji olduğu ve on yıllardan beri olduğu gibi bugün de büyük gasp ve hak ihlalleri ürettiği vurgulandı.

Metnin tamamı:

Anti-Siyonizm’in Suç Olarak Kabul Edilmesine Karşı

Sayın Cumhurbaşkanı,

Yakın zamanda anti-Siyonizm’in suç olarak kabul edilmesine yönelik niyetinizi beyan ettiniz. Bu açıklamayı, Fransa’daki Yahudi Kurumları Temsilcileri Konseyi’nde (CRIF) verilen akşam yemeğine katılmadan hemen önce, bu konu üzerine Benyamin Netanyahu ile telefon görüşmesi gerçekleştirdikten sonra yaptınız.

Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Anayasasının 4. maddesinde “yasa, fikirlerin çoğulcu ifadelerini garanti altına alır” diye belirtildiğini bilmiyor değilsiniz. Öte yandan, anti-Siyonizm, Yahudi milliyetçiliğinin ortaya çıktığı sırada, Avrupalı Yahudiler arasında doğmuş bir düşünce akımı, yani bir fikirdir. Dünya genelinde Yahudilerin bugün İsrail denilen Filistin topraklarına yerleşmesini öğütleyen (ve öğütlemeye devam eden) Siyonist ideolojiye karşı durmaktadır.

Anti-Siyonizm’in temel argümanı, Filistin’in, ilahi bir vaat ile bahşedildiği için “topraksız bir halk” tarafından rahatça kolonileştirilebilecek, üzerinde kimsenin yaşamadığı boş bir topraktan ibaret olmadığı idi (halen de öyle). Onların nazarında Filistin’de gayet gerçek insanlar yaşıyordu – ki çok yakında bu insanlar Siyonizm’i sürgün, gasp ve hak ihlalleriyle eşanlamlı göreceklerdi. Anti-Siyonistler sömürgecilik karşıtıydı ve halen de öyleler. Irkçıların anti-Semitist tutumlarını maskelemek adına bu adlandırmayı kullandıkları bahanesiyle anti-Siyonistlerin kendilerini ifade etmelerini yasaklamak, saçmalıktır.

Sayın Cumhurbaşkanı, biz Fransız Yahudilerinin Fransa’da kalabilmelerini, kendilerini burada güvende hissetmelerini ve ifade ve düşünce özgürlüklerinin burada kendi çoğullukları içinde saygı görmesini istiyoruz. Artan anti-semitist eylemlerin alçaklığı, geçmişte cellatlarıyla işbirliği yapmış olan bir Fransız devleti ve toplumunun elinden ailelerin büyük acılar çektiği, akıl almaz işkencelerin üzüntüsünü ve travmasını yeniden canlandırıyor. Sizden beklentimiz önemli birtakım eğitim araçlarını etkin kullanmanız ve bu anti-semitist eylemlerin faillerinin ağır bir şekilde cezalandırılmasıdır. Ancak kesinlikle istemediğimiz şey Fransız Yahudilerini ve onların anısını İsrail aşırı sağının ellerine terk etmenizdir – ve nitekim siz bunu, zalim “Bibi” ve onun Fransız yol arkadaşlarıyla olan yakınlığınızı açıkça ortaya koyarak zaten yapıyorsunuz.

Bu yüzden şunu iyice anlamanızı isteriz: bizler anti-Siyonistleriz, yahut en iyi dostlarımız arasında anti-Siyonist olanlar var. Fransa’da, İsrail’de ve dünyanın her yerinde cesurca mücadele eden ve en azgın Siyonistlerin Filistinlilere uyguladığı kabul edilemez gaspları ifşa eden uluslararası hukuk ve insan hakları savunucularına hayranlık duyuyor ve onları saygıyla selamlıyoruz. Bu savunuculardan pek çoğu kendisini anti-Siyonist olarak tanımlıyor çünkü Siyonizm, bugün olduğu gibi sömürgeci mantığını açığa vurmuşken, dünya Yahudileri için de, İsrailliler için de, Filistinliler için de iyi sonuçlar doğurmadığını kanıtlamıştır.

Sayın Cumhurbaşkanı, bizler Cumhuriyet’in yasalarına saygılı Fransız vatandaşlarıyız, ancak anti-Siyonizm karşıtı bir yasayı kabul ettirir ya da anti-Siyonizm karşıtı yasanın çıkmasına müsaade edecek hatalı bir tanımlamayı resmî olarak kabul ederseniz, bilmenizi isteriz ki biz, sözlerimiz, yazılarımız, sanatsal eserlerimiz ve dayanışma eylemlerimizle bu adil olmayan yasaya karşı duracağız.

Eğer hakkımızda yasal süreç başlatmayı, bizi susturmayı, hatta bizi hapse yollamayı isterseniz, buradayız, gelip bizi bulabilirsiniz.

İlk imzacılar: Gilbert Achcar, Gil Anidjar, Ariella Azoulay, Taysir Batniji, Sophie Bessis, Jean-Jacques Birgé, Simone Bitton, Laurent Bloch, Rony Brauman, François Burgat, Jean-Louis Comolli, Sonia Dayan-Herzbrun, Ivar Ekeland, Mireille Fanon-Mendès, Naomi Fink, Jean-Michel Frodon, Jean-Luc Godard, Alain Gresh, Eric Hazan, Christiane Hessel, Nancy Huston, Abdellatif Laâbi, Farouk Mardam-Bey, Gustave Massiah, Anne-Marie Miéville, Marie- José Mondzain, Ernest Pignon-Ernest, Elias Sanbar, Michèle Sibony, Eyal Sivan, Elia Suleiman, Françoise Vergès.

Metnin orijinaline, tüm imzacıların isim ve unvanlarına erişmek için tıklayınız.

İmza metni BDS Türkiye sitesi için Emir Doğan tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Düzelti ve haber metninin üretilmesi Selim Sezer tarafından yapılmıştır.