Giriş
2002 yılında İsrail, Batı Şeria içinde bir duvar inşa etmeye başladı. Bu Duvar, bir çit, bir ayırma duvarı ve en aldatıcı şekilde bir güvenlik çiti olarak adlandırıldı.
Duvar bazı yerlerde 8 metre yüksekliğindedir, yani eski Berlin duvarının iki katı yükseklikte. Filistin kaynakları, inşaat tamamlandığında Duvar’ın 750 km’den daha uzun olabileceğini, yani Berlin duvarının uzunluğunun dört katından fazla olabileceğini tahmin ediyorlar.
İsrail boyunduruğuna karşı kampanyasının bir parçası olarak Filistin taban örgütü Duvar’ı Durdurun (Stop The Wall) 9 ila 16 Kasım tarihleri arasında Apartheid Duvarı’na Karşı 8. Hafta’yı düzenliyor. Bu tarihler Berlin Duvarı’nın yıkılışı ile aynı döneme denk geliyor.
Bir Ağ Olarak Duvar
İsrail’in inşa etmekte olduğu bu duvar Altı Gün savaşında İsrail’in işgal ettiği bölge olan 1967 sınırı üzerinde değildir, hatta çoğu yerde yakınından bile geçmiyor. Duvar aslında büyük bir toprak gaspıdır, İsrail’in Filistinlilerden çaldığı kaynakları ve toprağı daha da genişleterek Batı Şeria’nın içine doğru kıvrılıyor. Tamamlandığı zaman Duvar, Batı Şeria’nın yaklaşık %50’isini de facto ilhak edecek, yerleşim alanlarını Bantustanlara, gettolara ve “askeri bölgelere” çevirerek tecrit edecek. Filistinliler bunu Apartheid Duvarı olarak adlandırıyorlar.
2010 yılının Temmuz ayı itibariyle Duvarın %64’ü tamamlanmış durumdaydı.
Cemal Cuma, Filistin sivil toplum örgütlerini ve 60’ın üzerinde halk komitesini temsil eden Filistinli bir taban örgütü olan Duvar’ı Durdurun kampanyasının koordinatörüdür.
Nihayetinde İsrail’in bu Duvar ile niyeti, Batı Şeria’nın jeopolitik haritasını değiştirmektir. Filistinliler için Bantustanlar inşa ediyorlar. Tasarladıkları gelecek budur.
Duvar, birkaç fiziki biçim alır. Kalkilya’da duvar 8 metre yüksekliğindedir, betondan yapılmıştır ve gözetleme kuleleri ile çevrilidir. Diğer bölgelerde Duvar bazısı elektrikli olmak üzere bir dizi çitlerden oluşur. Bu çitler ise şunların bazılarını ya da tamamını içerir: hendekler, yollar, dikenli teller, kameralar, ayak izlerini takip etmek için kum yolları ve 70 ila 100 metre arasında değişen genişlikte tampon bölgeler.
Duvar, İsrail devletinin kurduğu boyunduruk ağının sadece bir parçasıdır. Batı Şeria genelinde Filistinlilerin tüm hareketlerini kontrol altında tutan 34 takviye edilmiş kontrol noktası vardır. Batı Şeria’da üç ana getto vardır ve bunların içindeyse 44 tane tünel ile birbirine bağlanmış 22 küçük getto vardır. 630’un üzerinde kontrol noktası veya hendekler, barikatlar ve metal kapılar başta olmak üzere diğer askeri engeller, işgalin bir parçası olarak kullanılıyor. 1.600 km.lik yerleşimci yolu, yerleşimleri ve yerleşim bloklarını birbirine bağlıyor ve Duvar sistemini tamamlıyor.
Gettolar Yaratmak
En çok zarar gören kasabalardan biri Batı Şeria’nın kuzey kesimindeki Kalkilya’dır. Yaklaşık 50 bin kişinin yaşadığı kasaba, Duvar tarafından tamamen çevrilmiştir; şehre ve Duvar’ın ardında kalan tarım arazilerine giden sadece bir yol vardır. Bunun sonucunda Kalkilya ekonomisi harap olmuştur.
Kalkilya Çiftçiler Birliği üyesi Faysal Hindi, duvarın Kalkilya ve halkı üzerindeki etkisi hakkında şunları söylüyor:
Kalkilya’da Duvar hayatın her alanını etkiliyor. Birincisi, Duvar’dan önce İsrail’de çalışan 13-15 bin işçiyi engellemektedir, artık çalışmıyorlar, işsiz kaldılar. Duvar ayrıca Kalkiya’yı İsrail’deki Filistinlilerden olduğu gibi Kalkilya’yı bir ticari pazar olarak kullanan İsraillilerden de tecrit etti, bunlar buradan alışveriş yapmaya gelirlerdi. Ayrıca buradaki halkın ana gelir kaynağı olan Kalkilya’nın tarım arazilerinin büyük çoğunluğunu şehirden tecrit etti. İşgalin yüzü, Duvarların, yerleşimlerin insanların hayatı üzerindeki etkisi budur; işgalin çirkin yüzü işte budur. Bu küçük çocuklardan yaşlılara dek herkesi etkiler. Hiç kimse bu politikaların ve işgalin etkisinden kurtulamaz.
Halk Direnişinin Bastırılması
Duvara karşı gösteriler ve çeşitli doğrudan eylem biçimlerinden oluşan halk direnişi, 2002 yılındaki ilk ev yıkımı ile başladı ve o zamandan beri sürüyor. İsrail kuvvetlerinin baskısı sert oldu. Bu protestolarda en az 16 kişi öldürüldü, binlercesi yaralandı, yüzlercesi tutuklandı. Duvar’ı Durdurun kampanyasından Cemal Cuma:
Buradan uluslararası toplumu etnik temizliğe, apartheid’a, baskıya, Duvar’lara, işgale karşı durmaya çağırıyoruz. Bu kendi içinde ahlaki bir mücadeledir.
Uluslararası Toplum – Uluslararası Adalet Divanı
2004 yılının Temmuz ayında Uluslararası Adalet Divanı, Apartheid Duvarı’nın, İsrail yerleşim politikalarının ve işgalin uluslararası hukuka aykırı olduğuna ve son verilmesi gerektiğine karar verdi. Adalet Divanı, uluslararası toplumun uluslararası hukuku uygulamakla yükümlü olduğunu ve mevcut duruma hiçbir şekilde destek vermemesi gerektiğini hatırlattı.
Adalet Divanı’nın kararına karşın ne devletler ne de uluslararası organlar Divan’ın tavsiyelerinin uygulanmasını güvence altına almaya yönelik ciddi bir adım attı.
BDS
Duvar’ı Durdurun kampanyası birçok Filistinli gibi Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) çağrısı yapıyor. İsrail ürünlerinin boykot edilmesi, İsrail şirketlerinden ve işgale yatırım tapan yabancı şirketlerden yatırımların çekilmesi ve İsrail devletine karşı yaptırımların uygulanması.
Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar, Filistin mücadelesine destek olacak ve İsrail’in işgal ve apartheid politikalarının gerçek niteliğini dünyanın gözleri önüne serecektir. Ayrıca İsrail’den hesap sorarak ve onu işlediği suçlar için bedel ödemeye zorlayarak insan haklarına gerçek bir değer verecektir.[1]
Her şeyden önce boykot, yatırımların geri çekilmesi ve yaptırımlar İsrail apartheid ve işgal rejimine verilen uluslararası desteği bitirecektir, çünkü apartheid sadece dış yardım ile ayakta durabilir. Duvar’ı Durdurun kampanyasından Cemal Cuma:
Sizleri İsrail’i boykot etmeye, İsrail şirketlerinden, işgali ve İsrail’i destekleyen şirketlerden yatırımları geri çekmeye çağırıyoruz.
Sonuç
Dünya, Güney Afrika’daki apartheid’ın ahlakdışılığını, insanlığa karşı bir suç olduğunu ve geleceği olmadığını kabul etmişti. Peki ya İsrail’in Filistinliler için inşa ettiği sistem? Nelson Mandela sözüm ona “Filistin özerk bölgeleri”ni Bantustanlar olarak niteledi ve bunların “İsrail apartheid sisteminin iktidar yapısı içinde kısıtlanmış oluşumlar olduğunu söyledi.
Duvar’ı Durdurun kampanyasından Cemal Cuma’nıın dediği gibi,
Biz Filistinliler uluslararası toplumu bağlanımlarının ve insani değerlerinin gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. Güney Afrika rejiminin ve Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla, duvarların ve apartheid’ın 20. yüzyılla birlikte geçip gittiğini sanıyorduk. Buradan size sesleniyoruz, insan haklarının zaferi için, insanların kendi kaderlerini tayin hakları için, dünyanın her halkı gibi yaşamak ve özgür olmak için birlikte ayağa kalkalım,