Yeni bir BDS kazanımı: Zorlu Enerji Dorad Santrali’nden de çekildi

İşgal devleti İsrail’de başta enerji santralleri olmak üzere en çok yatırımı olan Türkiyeli şirketler arasında yer alan Zorlu Holding’e bağlı Zorlu Enerji, Dorad Doğal Gaz Çevrim Santrali’ndeki tüm hisselerini satarak İsrail’deki enerji üretiminden tamamen çekildiğini açıkladı. Bu karar, BDS Türkiye ve Filistin’le dayanışma hareketi açısından teşhir ve boykot çalışmalarının sonuç verdiğini gösteren bir kazanımdır.

Yıllardır işgal devletine enerji temin eden, Gazze soykırımı başladıktan sonra da üretimi durdurmayan Zorlu Enerji ve Zorlu grubu, İşgalle iş ortaklığına BDS Türkiye tarafından dikkat çekilmesinden sonra çeşitli Filistin’le dayanışma grupları tarafından sürekli teşhir edilmiş; Holding’in İstanbul ve Ankara’daki binalarının yanı sıra suç ortaklığının eğlence endüstrisi ve sanat etkinlikleriyle örtülmesine hizmet eden Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde birçok protesto eylemi düzenlenmiş, boykot çağrıları ülkede ve uluslararası düzeyde karşılık bulmaya başlamıştı. Enerji dışındaki üretim dallarında da Zorlu grubunun işgal ve soykırımla suç ortaklığı dikkat çekerken beyaz eşyadan ev aletlerine, gündelik yaşamda en çok karşılaşılan Zorlu ürünlerinin üreticisi olan Holding bünyesindeki Vestel şirketine yönelik tüketim boykotları gündeme gelmekteydi.

Mayıs 2024’te “orta vadede yenilenebilir enerjiye geçme hedefi” gerekçesiyle Aşdod ve Ramat Negev santrallerinden çekildiğini açıklayan Zorlu Enerji, işgal devletinin elektrik ihtiyacının %6 ila %8’ini karşılayan, müşterileri arasında İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii, İsrail “Savunma” Bakanlığı ve Gazze soykırımında kullanılan işgal ordusu üsleri de bulunan Dorad Santrali’ndeki hisselerini elinde tutmaya devam etmişti. BDS Türkiye’nin ısrarlı çağrıları sonrasında oluşan kamuoyu baskısı ve boykot çağrısına kulak vererek Zorlu PSM’deki konser programlarını iptal eden Filistin savuncusu uluslararası sanatçılarla büyüyen tepkiler üzerine Zorlu Enerji, Dorad’daki %25 azınlık hisseleriyle “hiçbir kararı alma ve aldırmama” yetkileri bulunmadığı, bu hisseleri de “portföyünden en kısa sürede çıkarmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü” yönünde yeni bir açıklama yaptı. Şirket bu açıklamayla “karar yetkisi olmadığını” ileri sürerek kendini aklamaya çalışırken, işgal ve soykırımla bugüne kadarki suç ortaklığını açıkça kabul etmiş oluyordu.

Nihayet hisselerinin %10’luk bölümünü 2025 Mart ayında, kalan %15’i de Temmuz’da satan Zorlu Enerji, böylece bölgedeki elektrik üretim ve satışına ilişkin bütün faaliyetlerini sonlandırdığını bildirdi.

Holding’in resmi açıklamalarında işgal ve soykırımdan söz edilmese de 2024 ortasından itibaren sürekli zarar açıklayan, Borsa İstanbul endeksinin yükseldiği son bir yıllık periyotta hisseleri %30 değer kaybeden Zorlu Holding’in amaçlarından birinin de böylece toplumsal tepkilerin odağından uzaklaşmak olduğunu görmek zor değil. Zorlu Enerji’nin Dorad’daki son hisselerini de satarak işgal devletindeki tüm enerji yatırımlarına son verme kararı, hedefe yönelik uzun süreli mücadelenin sonuç verdiğini gösteren bir BDS kazanımıdır.

Zorlu Holding boykot hedefi olmaya devam ediyor

Ne var ki işgal devletindeki doğrudan enerji yatırımları son bulmuş olsa da işgal devleti sermayesiyle doğrudan ya da dolaylı ortaklıklara girilmeyeceğine dair bir güvence içermiyor. Zorlu Enerji tarafından İsrail merkezli olarak kurulan Zador Israel Ltd.’nin yanı sıra %49,9’u Zorlu’ya ait olan Electrip Global B.V’ye bağlı Zorlu Energy Solutions (ZES) Israel Ltd. ve Zorlu O/M Enerji Tesisleri İşletme ve Bakım Hizmetleri A. Ş. İşgal devleti İsrail’de halen aktif görünüyor.

T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda çalışan bir “ticari diplomasi örgütü” olarak tanımlanan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’na bağlı Türkiye – İsrail İş Konseyi’nin “karşı kanat kuruluşu” İsrail Türkiye İş Konseyi ve Ticaret ve Sanayi Odası’nın ana sayfasında belirtilen iki sponsordan biri halen Zorlu Enerji. Zorlu Enerji’den Rakel Darsa halen kuruluşun Yönetim Kurulu üyeleri arasında görünüyor.

Zorlu grubu ayrıca; savunma teknolojileri, güvenlik yazılımları ve İHA alanında faaliyet gösteren AYESAŞ adlı şirketin %60 hisseli ortağı. Şirketin %40 hisseli diğer ortağı, yıllardır İşgal devleti İsrail’e, F-35 uçaklarının silah bırakma teknolojileri de dâhil olmak üzere silah ekipmanları, gözetleme teknolojileri tedarik eden L3 Harris. AYESAŞ, işgal ordusunun ana hava gücü F-35 uçaklarının bazı parçalarının tek üreticisi.

Görüldüğü gibi Zorlu Enerji’nin ve Zorlu Holding’in İşgal devleti ve sermayesiyle bağları uzun erimli ve stratejik niteliktedir. Devredilmesi söz konusu olan fosil yakıt santrallerinin dışında “yenilenebilir” enerji, silah, askeri amaçlı bilişim teknolojileri gibi alanlardaki ortak yatırımları ve İş Konseyi’ndeki gibi kurumsal ilişkileri, Zorlu grubunun Filistin halkına karşı işlenen suçlara ortak olmayı sürdürdüğünü gösteriyor. Bu suç ortaklığı devam ettikçe Zorlu Holding ve şirketleri boykot hedefi olmaya devam edecek.