İşgalci, gayrimeşru bir apartheid devleti olan İsrail, dünya nezdinde kendisine meşruiyet sağlamak için kültür, sanat ve turizmi kullanmaktadır. Kudüs Film Festivali başta olmak üzere bu ülkede gerçekleşen pek çok etkinlik de bu sebeple dünyanın çeşitli yerlerinden sanatçılar, yazarlar, sinema insanları tarafından, Filistinli siyasal parti ve demokratik kitle örgütlerinin çağrılarına uyularak boykot edilmektedir. Çünkü bu etkinliklerde yer almak bu devletin, dikkatleri işlediği savaş suçlarından kaçırma ve kendini meşru gösterme çabalarına katkıda bulunmak anlamına geliyor.
Bu sebeple Filistinli demokratik kitle örgütlerinin ortak girişimi olan İsrail’e Akademik ve Kültürel Boykot İçin Filistin Kampanyası (PACBI),
- İsrail’in 1967’de işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesi sağlanıncaya kadar,
- Filistinli mültecilerin BM 194 sayılı kararına binaen yurtlarına geri dönme hakkı tanınıncaya kadar,
- İsrail vatandaşı Filistinlilere uygulanan ayrımcılığa son verilerek tam eşitlik sağlanıncaya kadar
herkesi İsrail devleti tarafından finanse edilen her tür kültürel ve akademik etkinliği boykot etmeye çağırıyor.
Bu çağrıya dünyanın dört bir yanından destek veren entelektüeller, akademisyenler ve kültür emekçileri kitaplarının İsrail’de yayımlanmasını, filmlerinin İsrail’de gösterilmesini veya İsrail’de performans sergilemeyi reddediyor.
Şubat ayında Kudüs’te gene böyle bir etkinlik var. İki yılda bir yapılan Kudüs Kitap Fuarı, bu yıl 8-12 Şubat tarihleri arasında İlk Durak adı verilen eski Gar mekânında düzenleniyor. Kitap fuarının yanında zengin bir mutfak, müzik ve dans gösterileri, rehberli tarihi mekân turları vaat ediliyor. Girişler ücretsiz, birçok yayıncı ve yazara fuara katılmaları için burs veriliyor. Fuarın resmi sayfasındaki sponsor logolarına bakar bakmaz görülüyor ki, bu cömertliğin kaynağı İsrailli yazarlar ya da bağımsız yayıncı örgütleri değil, İsrail Kültür ve Spor Bakanlığı ve başka Siyonist devlet organları. İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın web sayfasında fuar, “İsrail deneyimi” konu başlığı altında tanıtılıyor. Kudüslülerin, şehrin bir yakasından öbürüne ya da Batı Şeria’nın herhangi bir yerine geçmelerini engelleyen Ayrım duvarından, 1948’den beri kesintisiz uygulanan olağanüstü hal rejiminden, bu yıl için yüzlercesi daha planlanan, İşgal’in en küçük yerel birimlere nüfuzu anlamına gelen Siyonist yerleşim inşaatlarından oluşan İsrail deneyimini bir kültür turizmi deneyimiyle örtme amacı böylece resmiyet kazanan fuara Türkiye’nin yayıncılık sektöründen katılanlar olduğu gibi katılmayı reddedenler de var.
Kitap fuarları, genellikle katılımcılarını sitelerinde duyurulur. Ancak Boykot hareketinin etkisinden çekinildiği için, Kudüs Kitap Fuarı’na kimlerin katıldığı duyurulmuyor. Türkiye’de faaliyet gösteren Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi olarak, fuara katılmayı reddeden yayıncılara teşekkür ediyor, katılma kararında olanları, işgal ve apartheid’a destek anlamına gelen bu kararlarından vazgeçmeye davet ediyoruz. Filistinlilerin ırkçı ayrımcılığa maruz kaldığı, özellikle Doğu Kudüs’ün adım adım Filistinlilerden arındırıldığı, neredeyse her gün Kudüs’te bir Filistinli ailenin evinin yıkıldığı, Filistinli çocukların okullarına giderken gaz bombalarıyla karşılaştığı Kudüs’teki kitap fuarına katılmayın, edebiyata, sosyal bilimlere, bilime, insanlığa ihanet etmeyin.
BDS Türkiye (Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi)
bdsturkiye.org