Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) hareketi, Ürdün’deki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin gazetecilere kurumun güvenlik şirketi G4S ile artık iş anlaşması yapmayacağını teyit etmesi üzerine kazandığı zaferi duyurdu.
Bu başarı, Kasım ayı sonunda BM tarafından ilan edilmiş olan Filistin Halkı ile Uluslararası Dayanışma Günü ile çakışan eylemlerle zirveye çıkan, bütün dünyada BM’nin G4S ile olan iş anlaşmalarını fesh etmesini talep eden grupların yoğun kampanya çalışmalarını takiben gerçekleşti.
Örgütler dünya çapında en az altı şehirde BM ofislerinin önünde protestolar gerçekleştirdi ve 15 bin kişi haftasonu boyunca Birleşmiş Milletler’in İsrail hapishanelerini donatan ve insan haklarını ihlal eden G4S ile olan 22 milyon dolar değerindeki iş anlaşmalarını fesh etmesi için sanal ortamda harekete geçti.
Dünyanın en büyük güvenlik şirketi olan G4S, Britanya, Avustralya ve Güney Afrika’daki hapishane ve gözaltı merkezlerinde gerçekleşen ölümler de dahil olmak üzere birçok insan hakları ihlali nedeniyle kampanyacıların hedefi durumunda.
G4S, Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) hareketi için hedef konumunda çünkü şirket Filistinli siyasi tutsakların hiçbir suçlama veya mahkeme olmaksızın idari gözaltı kapsamında alıkonulduğu ve işkenceye maruz bırakıldığı hapishaneler de dahil olmak üzere bütün büyük İsrail hapishanelerine servis ve altyapı temin ediyor. Dahası G4S, gayrimeşru Apartheid duvarı boyunca konumlanmış askeri kontrol noktalarına ve yeni İsrail polis akademisine de servis ve donanım sağlıyor.
BM’nin Ürdün’de G4S’in güvenlik hizmetlerinden yararlandığı gerçeği, Sabeel’in Yoldaşları-Kuzey Amerika (Friends of Sabeel North America) örgütünden Kali Rubaii’nin 2014’ün Eylül ayında Genel Sekreter Ban Ki-moon’a ithafen yazdığı açık mektupla gün yüzüne çıkmıştı. Yapılan araştırmalarla kampanyacılar dünyanın farklı yerlerindeki BM kurumlarının G4S ile 22 milyon dolar tutarında kontrat imzalamış olduğunu keşfettiler. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği de bu kurumlardan biriydi ve G4S ile olan iş anlaşmaları 2014 senesinde 1.7 milyon dolar değerindeydi.
BM tarafından ortaya konulmuş ilkeler uyarınca BM tedarikçilerinin ‘uluslararası düzeyde kabul görmüş insan haklarını gözetmesi ve desteklemesi ve insan hakları ihlallerine karışmaması’ bekleniyor. Ne var ki G4S, Filistin insan hakları örgütleri ve hatta eski BM Filistin özel raportörü tarafından Filitinlilere karşı işlenen sistematik insan hakları ihallelerinde yüksek derecede suç ortaklığı bulunan bir şirket olarak tanımlanmış durumda.
Elbette ki BM yetkililerinin bu konulara cevap vermek için yeterli zamanı vardı. 2015’in Nisan ayında, bir grup Filistin insan hakları örgütü, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’a ithafen, işgalci İsrail’in hapishane sisteminin yanı sıra dünyanın başka yerlerinde de gerçekleşen insan hakları ihlallerindeki suç ortaklığı sebebiyle BM’nin G4S şirketi ile iş anlaşmalarını fesh etmesini talep eden bir mektup kaleme aldılar.
BM’den aylar boyunca hiçbir cevap gelmemesinin üzerine, Filistin Halkı ile Uluslararası Dayanışma Günü’nde biz de şu soruyu yönelttik: Dayanışma, Filistinlilerin ezilmesinden kâr eden şirketlerin boykot edilmesi için ısrarla çağrıda bulunan Filistinli örgütlere kulak vermek değilse nedir?
G4S, İsrail ile olan iş anlaşmaları ve diğer insan hakları ihlalleri nedeniyle çoktandır büyük bir baskı altında. G4S’e yönelik uluslararası kampanya üniversiteler, sendikalar ve bankalarla olan milyonlarca dolar değerindeki iş anlaşmalarının fesh edilmesine neden oldu. Ancak yine de BM, çeşitli birimlerinin G4S ile olan iş anlaşmalarını fesh etmeyerek şirketin imajını aklamasına imkan tanıyor.
Ürdün’deki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin G4S ile olan iş anlaşmalarını fesh etme kararı alması iyi bir haber ancak biz yine de BM kurumları üzerinde baskı yaratmaya devam etmeliyiz.
Henüz yapmadıysanız siz de Birleşmiş Milletlerin G4S ile olan iş anlaşmalarını fesh etmesini talep etmek için Ban Ki-moon’a email atan 15 bin kişiye katılıp adınızı ekleyebilirsiniz.
İngilizce orijinalinden Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi tarafından çevrilmiştir.