Kudüs, Tel Aviv ve Hayfa’nın hoş sinemateklerinde kültür sohbetleri devam ederken Gazze bir yeryüzü cehennemi halindedir. Açıkçası oralarda olmak istemezdim [1]. – Mike Leigh
İsrail kültür aygıtı bir kez daha, bu sefer 13-22 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenlenecek 27. Hayfa Uluslararası Film Festivali ile, bir prodüksiyon harikası daha gerçekleştirerek kendisini küresel kültür haritasına yerleştirmeye çalışıyor. Festivalin sponsorluğunu Kültür ve Spor Bakanı’ndan Hayfa Belediye Başkanı’na kadar tüm İsrail siyasi aygıtı yapıyor. İsrailli Hayfa eliti, şehrin yerli Filistinli sakinlerinin maruz kaldığı tecrit, ayrımcılık ve ırkçılık gerçeğiyle keskin bir çelişki içinde İsrail’in bu kentin şiddetle dolu etnik temizlik tarihini inkâr ederek, Hayfa’yı “bir arada yaşamanın, hoşgörünün ve barışın sembolü olmuş bir şehir” olarak onurlandırıyor.[2]
İsrail’e Akademik ve Kültürel Boykot İçin Filistin Kampanyası (PACBI), vicdan sahibi tüm yabancı sanatçılardan bu festivale ister doğrudan katılım ister filmlerinin gösterilmesi aracılığıyla katılımlarını geri çekmelerini ve böylelikle festivali bu katılım dolayısıyla kazanmayı umduğu uluslararası meşruluktan yoksun bırakmalarını rica eder. PACBI, yabancı sanatçıları filmlerini göstermekten veya festivaldeki ödülleri kabul etmekten imtina etmeye çağırıyor. Aksini yapmak, İsrail’in sömürgecilik, apartheid ve işgal politikalarına bilerek bilmeyerek onay mührü vurmak olacaktır. Hele festivalin Hayfa Belediyesi ve daha genelde İsrail kurulu düzeniyle bağları dikkate alındığında… Kent yönetimi olsun, İsrail’in ulusal siyasi kurumları olsun Hayfa Festivali’ni “güzel yüzü”nü, parlak kültür ve sanat dünyasını sergileyerek İsrail’i yeniden normal bir ülke gibi pazarlama fırsatı olarak kullanıyorlar. [3] Oysa İsrail normal bir ülke değildir ve uluslararası hukuka saygı göstererek Filistin halkının özgürlük, eşitlik ve adalet hakkını tanıyana kadar küresel kültür arenasına kabul edilmemelidir.
İsrail Dışişleri Bakanlığının eski bir genel müdür yardımcısı Nissim Ben-Sheetrit, 2005 yılında Brand Israel (İsrail Markası) kampanyasının başlatılması üzerine şunu açıklamıştı: “Kültürü birinci derecede bir hasbara [propaganda] aracı olarak görüyoruz ve hasbara ile kültür arasında fark gözetmiyorum.”[4]
Film yapımcılarını ve festival programında yer alan ya da filmlerinin gösterimi yapılacak olan diğer sanatçıları ünlü sinemacı Ken Loach’u örnek almaya çağırıyoruz. Loach 2006’da Filistinlilerin “kırk yılı aşkındır ülkelerinde süregiden işgalden, evlerinin yıkılmasından, sivillerin kaçırılmasından ve öldürülmesinden sonra” kendilerini yapmak zorunda hissettikleri boykot çağrısını kabul ederek Hayfa Uluslararası Film Festivali ya da benzer başka etkinlikler için yapılacak her çağrıyı geri çevireceğini açıklamıştı. [5] Loach, Filistinli film yapımcıları, sanatçıları ve başkaları tarafından devlet destekli İsrail kültür kurumlarını boykot etmek için yapılan 2006 tarihli çağrıya yanıt veriyordu ve başka insanlara da bu kampanyaya katılmayı salık veriyordu.[6] Filistinli kültür emekçileri, İsrail’e karşı 2004’te yapılan ve Filistin sivil toplum hareket ve örgütlerinin ezici çoğunluğu tarafından desteklenen akademik ve kültürel boykot çağrısına [7] kulak veriyordu
Bu festivalin, BI Arts projesi dolayısıyla İsrail ile kültürel işbirliğini teşvik ettiği için PACBI’nin daha önce ağzının payını verdiği bir örgüt olan British Council’ın aktif desteğini ve teşvikini almasından özellikle kaygılıyız.[8] British Council-İsrail Müdürü Dr. Simon Kay, British Council’in “BI ARTS programını birlikte finanse ettikleri İsrail Kültür ve Spor Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’ndaki ortaklar”ına teşekkür ederken, Festival’in en önemli olayıyla kıvanç duyuyor: Britanya-İsrail Ortak Film Yapım Anlaşması’nın başlaması. British Council, İsrail’e sürekli dokunulmazlık bahşetmiş ve bu haydut devlete herhangi bir türde yaptırım uygulamaktan kaçınmış olan Britanya resmiyetinin parçası olsa da, birçoğu İsrail’e akademik ve kültürel boykotun ve Filistinliler ile dayanışma hareketinin ön safında yer alan Britanyalı film yapımcılarından ve sanatçılarından şüphesiz daha çok şey bekliyoruz. Özellikle Festival’de Sinematik Mükemmellik Ödülü verilecek olan John Madden’a sesleniyoruz. Madden’in geçtiğimiz Şubat’ta Kudüs Kitap Fuarı sırasında Kudüs Ödülü’nü kabul eden Britanyalı yazar Ian McEwan’in izinden gitmeyeceğini umuyoruz. İsrail’deki devlet destekli kültür kurumları tarafından gerçekleştirilen festival ve benzer etkinlikler, İsrail için bir numaralı imaj yenileme fırsatlarıdır [9] ve Filistin sivil toplumunun Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) çağrısına giderek artan uluslararası desteği itibardan düşürmek, yanı sıra İsrail’in kültür ve sanat için güvenli bir liman gibi göstermek amacıyla yetkililer tarafından kullanılmaktadır.
Ayrıca sadece İsrail’in suçlarını örtmeye hizmet eden bir etkinlikte “uluslararası itibarlarının Festival tarafından kötüye kullanmasına izin vermemeleri için Akdeniz Sineması Altın Çapa Yarışması”nın uluslararası jüri üyeleri Raisa Fomina (Rusya), Gareth Unwin (Britanya), Azize Tan (Türkiye), Yael Fogiel (Fransa) ve Daniel Mulloy’a (Britanya) sesleniyoruz.
Benzer şekilde uluslararası yarışmalardaki tüm katılımcıları Filistinliler ile dayanışma ve BDS çağrılarına saygı jesti olarak filmlerini hemen geri çekmeye çağırıyoruz. Özellikle Bir Zamanlar Anadolu’da filmi uluslararası Akdeniz sineması yarışmasına alınan Türkiyeli yönetmen Nuri Bilge Ceylan’a sesleniyoruz. Ceylan’a İsrail’in geçen sene Mavi Marmara’daki Türkiye yurttaşı “Akdenizlilere“ yönelttiği dizginsiz devlet şiddetinin de kanıtladığı gibi kesinlikle iyi bir Akdenizli davranışı içinde olmadığını hatırlatırız.
Bu sanatçılar ve sinemacılar Filistin boykot çağrısına kulak vermekle Mike Leigh, The Yes Men, Jean Luc-Godard gibi son yıllarda apartheid İsraili’ni eğlendirmeyi reddeden ve Filistinlilerin boykot hattını kırmamayı seçen artan sayıda uluslararası sanatçıyla bir araya gelecekler.[10]
PACBI, Hayfa Uluslararası Film Festivali’ne ilişkin onur verici geçmiş örneklere dikkat çekmek ister. 2006 yılında Yunan Sinematografi Merkezi Yönetim Kurulu “mevcut şartlar altında bu özel kültürel etkinliğin anlamını yitirdiğini” öne sürerek Festival’den tüm Yunan filmlerini çekme kararı aldı.[11] Daha önce, 2002 yılında, Britanya belgeseli “Sunday”in (Pazar) yapımcısı GasLight Productions filmi HUFF’den çekti. Yapımcılar Festivale gönderdikleri çekilme mektubunda şöyle yazdılar:
“…Kanlı Pazar öyküsünden akıp gelen birçok ders arasında kilit önemde olanı, insan ve yurttaşlık hakları sorunlarına askeri çözümler dayatma çabasındaki devletlerin ahlaki, siyasi ve uzun dönemde askeri çılgınlığıdır. Davranışımızın amacı Filistin halkına destek, Filistinli sanatçılar ve film yapımcıları ile dayanışmadır. Aynı zamanda İsrail içinde, Arap olsun İsrailli olsun (refusenik’ler –Filistinlilere karşı görev yapmayı reddeden askerler- gibi), hükümetin Filistin halkına yönelik canice politikalarına karşı sesini yükselten ve eyleme geçenlerle dayanışma içinde davranıyoruz.[12]
PACBI, İsrail devlet kurumlarının uluslararası film festivallerini fonlamasının, Filistin halkına karşı giderek tırmanan apartheid, işgal ve sömürgecilik gündemini örtecek yeni bir imaj üretme çabasının kilit öğelerinden biri ve bunun yanı sıra 2008-2009 kışında Gazze Şeridi’ndeki amansız saldırısını ve 2010 Mayıs’ında Gazze’ye varmayı amaçlayan Özgürlük Filosu’ndaki insani yardım çalışanlarına yönelik (dokuz Türkiyeli insani yardım ve insan hakları aktivistinin öldürülmesiyle sonuçlanan) ölümcül saldırısını gözümüzün içine baka baka örtbas etmek olduğunu savunuyor. Yabancı film yapımcıları ve sanatçılar film festivallerine katılmayı reddettiği ve böylece örtülü onaylarını geri aldıkları zaman, İsrail, apartheid gerçekliğini şirin göstermek için sanat ve kültürü araç olarak kullanma şansından mahrum kalır.
İsrail’in uluslararası hukuka ve Filistin halkının temel haklarına süregiden aldırmazlığı karşısında dünya üzerindeki vicdan sahibi insanlardan beklediğimiz dayanışma, uluslararası sanatçıların Güney Afrika’da apartheid karşıtı mücadelede yaptıkları gibi Filistin sivil toplumunun İsrail’e ve onun suç ortağı kurumlarına karşı BDS çağrısına kulak vermektir.
Son olarak enternasyonal dayanışma gruplarını Hayfa Film Festivali’nin yabancı katılımcılarına tüm katılma şekillerini iptal etmek için baskı yapmaya ve katılımlarının siyasi anlamını onlara açıklamaya çağırmak isteriz.
PACBI
www.PACBI.org
pacbi@pacbi.org
Notlar
[1]http://www.thejc.com/news/uk-news/40043/zionism-to-hell-all-says-%EF%AC%81lm-director
[2] Bkz. http://www.pmes.org/articleArchive/Haifa ve http://www.palestineremembered.com/Haifa/Haifa/
[3] http://www.nytimes.com/2009/03/19/world/middleeast/19israel.html
[4] http://www.haaretz.com/misc/article-print-page/about-face-1.170267
[5] http://www.pacbi.org/etemplate.php?id=340
[6] http://www.pacbi.org/etemplate.php?id=315
[7] http://www.pacbi.org/etemplate.php?id=869
[8] http://www.pacbi.org/etemplate.php?id=1177
[9] http://walt.foreignpolicy.com/posts/2009/05/13/truth_and_advertising
[10] http://pacbi.org/etemplate.php?id=1291
[11] http://www.pacbi.org/etemplate.php?id=309
[12] http://electronicintifada.net/content/gaslight-boycotts-israeli-film-festival/117
PACBI resmi sitesindeki orijinalinden BDS Türkiye (Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi) tarafından çevrilmiştir.
bdsturkiye.org