BDS Türkiye’den 14. kuruluş yıldönümünde eylem: “Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot!”

“2009 yılında kurulduğumuzda verdiğimiz sözü yineliyoruz! Bu topraklarda Siyonizm’i hangi varlık biçimiyle olursa olsun barındırmayacağız! İşgal bitinceye ve Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı tanınıncaya ve İsrail vatandaşı Filistinlilere eşit haklar sağlanıncaya kadar Filistin halkının direndiği gibi direneceğiz! İsrail ve Türkiye ilişkilerinin tamamen kesilmesi için mücadele edeceğiz!”

BDS Türkiye, 14. kuruluş yıldönümünde (27 Aralık) İstanbul, Beyoğlu’nda eylemdeydi.

İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi’ne yönelik 27 Aralık 2008’de “Dökme Kurşun Operasyonu” adıyla başlattığı saldırılardan bir yıl sonra kuruluşunu ilan eden BDS Türkiye, 14. kuruluş yıldönümünde “Filistin’de işgale ve soykırıma son!” dedi.

BDS Türkiye’nin çağrısına yanıt veren çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü, emek-meslek örgütü ve gençlik örgütü Beyoğlu, Tünel Meydanı’nda bir araya geldi.

“İşgal ve soykırım suçlusu İsrail ile tüm ilişkiler kesilsin!” yazılı pankartın açıldığı eylemde, Tünel Meydanı’ndan Şişhane’ye yüründü ve sık sık “Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot” sloganı atıldı.

Şişhane Meydanı’nda BDS Türkiye gönüllüsü Ümit Doğru tarafından okunan açıklamanın tam metni şöyle:

Filistin halkının topraklarını işgal ederek kurulan İsrail, 1948’den bugüne işlediği hiçbir suçun hesabını vermediği gibi, suçlarına yenilerini eklemeye, bütün dünyanın gözleri önünde devam ediyor. Bu işgal devleti, 16 yıldan fazladır ablukada tuttuğu, sürekli saldırılar düzenlediği, karadan, denizden ve havadan kuşattığı Gazze Şeridi’nde yeni bir katliam gerçekleştiriyor. Evleri, hastaneleri, ibadethaneleri ve doğal varlıkları ayrımsız bombalayan İşgal devleti, hedef seçerek vurduğu sağlık çalışanları, gazetecileri, akademisyenleri, öğrencileri, sanatçıları, işçileri, balıkçılarıyla bütün bir Filistin halkını ve direnişini imha etme güdüsüyle hareket ediyor.

7 Ekim’den bugüne, neredeyse yarısını çocukların oluşturduğu 20 binden fazla Filistinli Gazze’de katledildi. Gazze’de geriye kalan 2 milyon Filistinlinin ise yakınları, evleri, sokakları, hatıraları, hayalleri ve yaşam hakları yok edilmiş durumda. Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkı şu anda açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa mahkûm ediliyor. 80 günü aşkındır abluka ve saldırı altında yaşayan Filistinliler toplu biçimde bulaşıcı hastalık riskiyle yaşıyor, yaralıları tedaviye erişemeden ölüyor, ölüleri gömülemeden çürüyor.

Soykırımın hukuksal tanımına giren tüm bu suçlar işlenirken işgal devletinin yöneticileri hiçbir suçun gizlenmesine dahi ihtiyaç duymuyor, aksine, bu fiillerin tasarlanarak işlendiğini itiraf ederek bununla gurur duyuyor ve daha fazlasına davet ediyor.

Filistin’in tamamında işgal!

Öte yandan, işgal altındaki Batı Şeria’da yüzlerce Filistinlinin öldürüldüğü bir dönem yaşanıyor. Her geçen gün onlarca Filistinlinin daha sokaklarda infaz edildiği, yüzlercesinin evlerinden tutuklanarak hapishanelere sürüklendiği, on binlercesinin kendi evlerine ve yaşam koşullarına erişiminin engellendiği bir işgal ve yasadışı yerleşimcilik durmaksızın yayılıyor. Gün geçtikçe paramiliter silahlanma gücünü arttıran yerleşimciler işgal ordusunun desteğiyle Filistinlileri öldürüyor ve taciz ediyor. İşgal altındaki Filistin başkenti Kudüs ise ilhak politikalarına tâbi tutularak Filistin halkından “temizleniyor”.

Tüm bu suçların faili belli, dünyada iktidarlar sessiz!

İşgal devleti İsrail, dünyanın birçok yerinden aldığı destekle suçlarını işlemeye devam ediyor. Balfour Deklarasyonu’ndan bu yana geçen yüz yılı aşkın süre içinde emperyalist egemenliğini korumak için dünyanın her yerinde savaş ve zorbalığa başvuran Batı Avrupa ve ABD’yi müttefikleri ve işbirlikçileri arasına alan İşgal devleti, kurulduğundan bugüne hiç hesap vermeksizin:

  • Filistin toprağını işgal etmeye ve sömürgeleştirmeye,
  • Filistin halkının tarihsel haklarını reddetmeye,
  • Uluslararası kararları ve hukuku hiçe saymaya,
  • Savaş suçları işlemeye,
  • Filistin halkını kuşatmaya ve öldürmeye bir gün bile ara vermeden devam ediyor.

Şu an sürmekte olan soykırım İsrail’in Gazze’ye yönelik ilk saldırısı değil. Ablukanın başladığı ilk yıllarda, bugün yıldönümünü andığımız 2008’deki Dökme Kurşun adı verilen saldırıda 1.133 Filistinli öldürülmüş ve binlercesi yaralanmıştı. Akabinde 2012, 2014, 2021, 2022 ve 2023 yıllarındaki saldırılarında da işgal devleti binlerce Filistinliyi öldürdü, on binlercesini yaraladı, yüz binlercesini de evsiz bıraktı.

Türkiye İsrail’in bölgedeki en büyük müttefiki!

Türkiye, 1948 yılında bir etnik temizlik yürüterek kurulan İsrail’i ilk tanıyan bölge ülkesi olarak bugün de İsrail devletinin en önemli bölgesel müttefiki olmaya devam ediyor. Türkiye halklarının Filistin halkıyla dayanışma duyguları ve isteklerine rağmen işgal devletinin saldırganlığını destekleyen İktidar, ilişkileri en ileri düzeyde sürdürmekte ısrar ediyor. İsrail’in işlediği apaçık soykırımı kınamakla yetinip, bu soykırımın sürdürülmesi için gereken tüm lojistiği sağlıyor.

Türkiye-İsrail ticaret hacmi son 20 senede %532 artış göstererek Türkiye’yi İsrail’le ekonomik ortaklığı olan ülkeler arasında ilk sıralara getirdi. Bu ticaretin içinde Türkiye’den İsrail’e en büyük ihracat kalemini ise silah ve savunma sanayiinin temel hammaddeleri oluşturuyor. Ülkeler arası gemi trafiği, Türkiye ile İsrail arasında savaşı sürdürmek için gerekli tüm ürün ve maddeleri taşıyan gemilerin 7 Ekim’den sonra da seferlerine hız kesmeksizin devam ettiğini ortaya koyuyor. İktidar aynı zamanda bunun Filistin davasına zararı olmadığı açıklamasıyla bu suç ortaklığını aklamaya çalışıyor. Yemen ve Malezya gibi ülkeler İşgal devletini sarsacak ve elini zayıflatacak hamleleri ile Kızıldeniz’den İsrail limanlarına yanaşan gemilerin sayısını azaltırken Türkiye Akdeniz üzerinden adeta İsrail’in imdadına yetişiyor.

Tek çare direnen Filistin halkına destek olmak üzere işgal devletine yönelik etkili bir tecrit uygulanması!

Filistin halkı 75 yıldır işgal altındaki yurdunu özgürleştirmek, tehcir edildiği toprağına dönerek özgürce yaşamak için direniş bayrağına sarılıyor. Filistin halkı bu direnişe desteğin ve işgal devletini durdurmanın önemli bir mecrası olarak İsrail’i tecrit etmeye, ekonomisini, akademisini ve kültürünü boykot etmeye çağırıyor. Temmuz 2005’te, 170’i aşkın Filistinli siyasi parti, sendika, kitle ve taban örgütlenmesinden oluşan geniş bir koalisyon, “Dünyanın her tarafından vicdanlı insanlara, İsrail’e yönelik olarak, Güney Afrika’ya karşı yürütülenlere benzer geniş boykotlar ve tecrit inisiyatifleri uygulama” çağrısında bulundu. Bu çağrı dünya halkları tarafından sahiplenildikçe ve yayıldıkça Siyonist işgal devletini gün be gün acıtmaya devam ediyor.

İsrail’e sahici bir boykot ve tecrit Türkiye’nin her yerine ve her alanına yayılmalı!

Türkiye’de, İsrail’e Boykot sesini yükselten ve bugün artık onu güçlü bir ses haline getiren BDS Türkiye, Filistin halkının bu çağrılarına kulak vererek Dökme Kurşun adı verilen saldırının birinci yıl dönümünden beri bu mücadeleyi büyütüyor. Türkiye’de boykot sesi artık yükselmiş olduğu halde bugün Türkiye hâlâ, İsrail ile ilişkilerini aynı düzeyde sürdürüyor.

Bu noktada iktidara net olarak seslenirken aynı zamanda boykot ve İsrail’i tecrit etme çağrısını tüm alanlara yayma, dillendirme ve kazanımlar elde etme mücadelesini daha güçlü bir şekilde sürdürmeliyiz. BDS’yi, Filistin halkının mücadelesini sahiplenen tüm toplumsal hareketlerin, siyasi kurumların, emek ve hak örgütlerinin, bilim ve sanat kurumlarının ilkesi haline getirmek için sesimizi yükseltmeliyiz. Yaşamı, özgürlüğü ve eşitliği savunan herkesi, bulunduğu tüm alanlarda işgal devleti ve kurumlarıyla ilişkileri reddetmeye, ırk ayrımcı apartheid sistemini kuşatmaya çağırıyoruz. Gelin, yeniden ve hep beraber, haykıralım: İsrail ile tüm ilişkiler kesilsin!

2009 yılında kurulduğumuzda verdiğimiz sözü yineliyoruz!

Bu topraklarda Siyonizm’i hangi varlık biçimiyle olursa olsun barındırmayacağız! İşgal bitinceye ve Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı tanınıncaya ve İsrail vatandaşı Filistinlilere eşit haklar sağlanıncaya kadar Filistin halkının direndiği gibi direneceğiz! İsrail ve Türkiye ilişkilerinin tamamen kesilmesi için mücadele edeceğiz!

  • Gazze ablukasının kaldırılması için
  • İsrail ırkçılığını durdurmak için
  • Filistinli mültecilerin yurtlarına geri dönmesi için
  • Batı Şeria ve Gazze’nin işgaline son vermek için
  • İsrail vatandaşı Filistinlilere uygulanan apartheid’e son vermek için
  • Filistin halkının kendi kaderini tayini için

İsrail’le tüm askeri, ticari, diplomatik, akademik, kültürel ilişkilere son verilsin!

bdsturkiye.org