BDS Türkiye, Nakba’nın yani Filistin halkının “Büyük Felaket” olarak andığı İsrail devletinin kuruluşunun yıldönümünde İsrail Konsolosluğu önünde eylemdeydi
15 Mayıs 1948 Nakba yani Filistin halkı için “Büyük Felaket”in yıldönümünde BDS Türkiye (Filistin için İsrail’e Boykot Girişimi) İstanbul’da İsrail Konsolosluğu önündeydi.
Nakba’nın 69. yıl dönümünde Filistin halkının özgürlük ve topraklarına geri dönüş mücadelesine destek ve İsrail’i boykot çağrısını yinelemek, aynı zamanda Türkiye-İsrail normalleşme sürecini protesto etmek ve İsrail hapishanelerinde açlık grevinde olan Filistinli esirleri selamlamak için yapılan eylemde “Filistin halkı topraklarına geri dönecek” yazılı pankart taşındı.
Eylem boyunca Türkçe ve Arapça sloganlar atıldı.
Levent metro durağından İsrail Konsolosluğu’na yapılan yürüyüşün ardından basın açıklamasını BDS Türkiye adına Mücahit Yıldırım okudu.
Açıklamada 15 Mayıs’ın Filistin halkının Büyük Felaketi olan Nakba’nın 69. yıldönümü olduğunu söyleyen Yıldırım, 1948 yılında, Siyonist paramiliter güçlerin, 750 binden fazla Filistinliyi evlerinden yurtlarından edecek kanlı saldırıları gerçekleştirdiğini hatırlattı:
“Köylere baskınlar yaptılar, evleri yıktılar, insanları katlettiler. Nakba’dan sonra dünyanın dört bir yanına yayılan Filistinliler ise, bir daha anayurtlarına dönemedi. Sayıları bugün 6 milyonu aşan Filistinli mülteciler halen Ürdün, Suriye ve Lübnan başta olmak üzere dünyanın değişik yerlerinde yaşamaya mahkum durumda ve yurtlarına, anahtarlarını sakladıkları evlerine geri dönüş hakkına sahip değiller.”
“Ama Nakba bitmedi, devam ediyor” diyen Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü İsrail, yeni yerleşimlerle Filistin halkına ait olan toprakları her gün biraz daha fazla işgal ediyor. Çünkü sınırları belirlenmeyen İsrail, Filistin toprağını işgal ederek genişliyor. Ve karşısında Filistin halkının direnişi, Uluslararası Filistin’le Dayanışma Hareketi, Boykot Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) Hareketi ve Filistin halkının dünyanın dört bir yanındaki diğer dostları var.
Siyonistler ise 15 Mayıs’ı İsrail’in kuruluş yıldönümü olarak kutluyor. İstanbul’da, 10 Mayıs’ta düzenlenen kutlamada Türk Hava Yolları, Zorlu Holding ve Koç Holding’e, Siyonistlerle ticaretin gelişmesindeki katkılarından dolayı ödüller verildi. Bugün de Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin düzenlediği bir organizasyonla 90 Türkiye şirketinin temsilcileri İsrail’e gidecek. Ayrıca, Siyonist oluşum, 23 Mayıs’ta da İstanbul Sanayi Odası ile birlikte “İnovasyon günü” düzenleyecek. AKP hükümeti, zaten bir süre önce “normalleştiği” işgal devletinden Filistinlilere ait doğalgazı “satın almak” için görüşmelerini sürdürüyor.”
“İsrail ile sürdürülen ilişkiler Nakba’nın sürmesine destektir!”
Yıldırım açıklamanın devamında İsrail ile sürdürülen her türlü askeri, diplomatik, ekonomik ilişkilerin Nakba’nın sürmesine destek anlamına geleceğini anlattı:
“Gayri meşruluğu, hakkındaki BM kararlarına bakılarak bile anlaşılabilecek olan, üstelik yine aynı kuruluşun yakın zamandaki bir raporunda “açık bir apartheid rejimi” olarak tanımlanan İsrail ile sürdürülen diplomatik ilişkiler, Nakba’yı güçlendiriyor.
İsrail ile yürütülen askeri ilişkiler, Nakba’nın sürmesine destek anlamına gelir çünkü İsrail askeri sanayinin ürettiği silahlar satılmadan önce Filistin halkı üzerinde denenmektedir.
İsrail ile yürütülen ekonomik ilişkiler, Nakba’nın sürmesine destek anlamına gelir. Örneğin İsrail ile doğalgaz anlaşması, İsrail’in el koyduğu Filistin gazını satmasına ortak olmak anlamına gelir.”
“Filistin halkının yanında olmak İsrail ile her türlü ilişkiyi kopartmayı gerektirir”
Filistin halkının yanında olmanın ise, İsrail ile her türlü ilişkiyi kopartmayı, İsrail’e her alanda boykot ve yaptırımlar uygulamayı gerektirdiğine vurgu yapan Yıldırım şöyle devam etti:
“Filistin halkı, yüz yıldır Siyonist saldırıya karşı vatanını, haklarını savunuyor. Bu mücadele 17 Nisan’dan beri Siyonizmin cezaevlerindeki 1700’ü aşkın Filistinli esirin açlık greviyle yürütülüyor. Filistin halkının yanında olmak bu mücadeleyle dayanışma içinde olmak demektir!
Filistin halkının yanında olmak, hapishanelerde, kontrol noktalarında işgal gücüne destek ve tedarik sağlayan G4S ve HP firmalarını boykot etmeyi gerektirir.
Bizler, Balfour Deklarasyonu’nun 100., Nakba’nın 69. yılında, Filistin halkının gösterdiği yüz yıllık direnişi selamlıyoruz! İsrail denilen oluşumun kurulmasındaki tarihsel suçunu kabul etmeyen Britanya’ya bu oluşumu destekleyen ABD ve diğer tüm emperyalist ülkelere karşı Filistin halkının mücadelesinin yanında olacağız!
Nakba bir gün son bulacak, bunu Filistin halkının direnişi ve uluslararası dayanışma sağlayacak. Dünyanın dört bir yanındaki Filistinliler yurtlarına dönecek, Filistin halkı kendi kaderini tayin hakkını kullanacak, apartheid rejimi son bulacak, Filistin, Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar özgür olacak!”
Eylemde Filistin diasporası adına Şirin el Barac bir konuşma yaptı.
Filistin halkı ile dayanışan tüm herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Arac, “Filistin halkının gerçek dostları kimdir biliyoruz” dedi. Arac sözlerine şunları ekleyerek devam etti: “Bizler Filistin halkının topraklarına döneceğini biliyoruz. Bugün dönüş yapacak dengeler yok. Bu sürekli böyle olacağı anlamına gelmiyor. Siyonist İsrail Devletine ve onun işbirlikçilerine Filistin halkı mücadelesi ile gereken cevabı veriyor vermeye de devam edecek.”
[Fotoğraflar: Ali Ağaoğlu]
bdsturkiye.org