BDS Türkiye, Filistinli direniş güçlerinin abluka altındaki Gazze Şeridi’nden işgalci İsrail’e karşı başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonunu selamlıyor.
Bugün sabahın erken saatlerinde Filistin direniş güçleri, abluka altındaki Gazze Şeridi’nden işgal devletine karşı bir operasyon başlattı. İşgal devleti uzun süredir Kudüs’e ve El-Aksa’ya yönelik şiddetli bir taciz politikası yürütmektedir. Bu politikaların uzantısı olarak Siyonist yerleşimci gruplar bugün El-Aksa’da bayram kutlamaları planlamaktaydı. Ancak güne direniş güçlerinin “Aksa Tufanı” adında geniş bir operasyon başlattığı haberiyle uyanıldı.
1948 yılında İsrail tarafından işgal edilen topraklara havadan ve karadan giren direnişçiler birçok bölgeyi kontrol ettiklerini, yerleşimci ve aralarında üst düzey komutanların olduğu onlarca askeri esir aldığını duyurdu. Çatışmalar hâlâ devam ediyor.
Biz BDS Türkiye olarak, işgal devletinin on yıllardır süren ve gün geçtikçe artan insan hakları ihlalleri, işgal, sömürü, yerleşim, istila, ırk ayrımcılığı ve uluslararası kuralları hiçe sayan saldırganlığının karşısında; tarihsel hakları, özgür ve onurlu bir yaşam adına Filistin halkının tüm mücadele yöntemlerini meşru görüyoruz.
İşgal devleti, 18 yıldır Gazze’deki Filistinlilere karşı savaş suçları işliyor, insan hakları ihlalleri ve yasa dışı toplu cezalandırmalar gerçekleştiriyor.
İşgal devleti, 75 yıldır Filistinlilerin tarihsel toprak ve varoluş haklarını inkâr ediyor, istila ve yerleşim politikalarına devam ediyor.
İşgal devleti ve ordusu 50 yıldan fazladır Kudüs’ü ve Batı Şeria’yı işgal altında tutarak tüm kaynaklarını sömürüyor, topraklarının çoğuna el koymaya devam ediyor ve orada yaşayan halkı toplu cezalandırma politikalarına tabi tutuyor.
İşgal ordusu ve mahkemeleri on binlerce Filistinliyi toprağını savunduğu için hapishanelerinde tutuyor.
Tüm bu gerçekleri dikkate almayan her türlü yorum ve analiz boştur, ahlak ve insanlık dışıdır.
Bugün, tüm bu haksız politikalara karşı direnişin yaptığı bu eylemlilik, Filistin’in tarihinde ve hakları için verdiği mücadelesinde kuşkusuz bir dönüm noktası olacak, tıpkı tam 50 yıl önce Suriye ve Mısır’ın işgal edilen topraklarını özgürleştirmek için harekete geçmesi gibi.
Bizler işgal devletinin gayrimeşru ırk ayrımcı politikalarına karşı Filistin halkının haklı mücadelesini selamlıyoruz.