Amerikan Üniversite Profesörleri Derneği akademik boykotlara karşı savunulamaz pozisyonunu geri çekiyor

AAUP hatalı politikasından dönüyor ve İsrail’i hesap verebilirlikten korumak için faaliyet gösterenlerin bu politikayı, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği ağır suçlarda üniversitenin suç ortaklığını sona erdirme amacıyla gerçekleştirilen ilkeli kampanyaları baltalamak için nasıl kötüye kullandığını kabul ediyor.

İsrail’e Akademik ve Kültürel Boykot için Filistin Kampanyası (PACBI), Amerikan Üniversite Profesörleri Derneği’ni (AAUP), akademik boykotlara karşı yürüttüğü ve temel amacı İsrail üniversitelerini korkunç insan hakları ihlalleri sebebiyle hesap verebilirlikten korumak olan, önyargılı ve etik dışı politikasını bıraktığı için takdir ediyor.

PACBI, AAUP’yi pozisyonunu değiştirmesi için yorulmadan zorlayan herkesi ve ayrıca yıllardır ABD akademik kurumlarının İsrail’in 76 yıllık yerleşimci sömürgeciliği ve apartheid rejimiyle suç ortaklığına son vermesini savunan ve bu süreçte AAUP’nin ikiyüzlülüğüne meydan okuyan vicdanlı akademisyenleri, öğrencileri ve ilerici akademik dernekleri selamlıyor. Onların ısrarlı protestoları ve entelektüel meydan okumaları olmasaydı, İsrail’in Gazze soykırımına yanıt olarak akademik boykot ve yatırımların geri çekilmesi için düzenlenen kampüs kampanyalarına yeniden hayat veren öğrenci liderliğindeki kamp kurma eylemleri olmasaydı, AAUP etik ve mantıksal yönden savunulamaz nitelikteki politikasını geri alamazdı.

Gerçekten de, artık işlevini kaybetmiş olan AAUP’nin İsrail’e karşı akademik boykot aleyhinde sergilediği ve böyle bir boykotun herhangi bir yerde doğası gereği akademik özgürlüğü ihlal ettiğini iddia eden 2005 tarihli genel bir bildiriyle resmileştirilmiş tutumu, etik dışı, ırkçı ve kavramsal olarak kusurluydu. AAUP, İsrail’in yerleşimci sömürgeciliği ve apartheid rejimini akademik çevrelerde BDS hareketinin artan etkisinden korumak için, akademik özgürlüğü diğer tüm özgürlüklerin üstünde tutan bir pozisyon benimsedi ve Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen temel uluslararası normlarla çelişti. Fikirlerin özgürce akışını, akademik özgürlüğün uluslararası kabul görmüş anlayışıyla çelişen mutlak, koşulsuz bir değere dönüştürdü. Filistinlilerin gerçek hayatlarını ve haklarını, akademik boykot sebebiyle Yahudi-İsrailli akademisyenlerin akademik özgürlüğünün ihlali edileceği varsayımıyla, onlar karşısında değersizleştirdi.

İsrail’e karşı BDS çağrısı yapan pek çok kişinin akademik özgürlüğünü ortadan kaldırmak için kullanılan ve kasıtlı olarak da böyle olduğu iddia edilebilecek etik dışı politikasını terk eden yeni AAUP pozisyonu, aşikar olanı kabul ediyor. Nihayet, ağır insan hakları ihlallerine derinden bulaşmış kurumları hedef alan akademik boykotların “bu özgürlüğü ve bu haklardan bir veya birden fazlasını ihlal eden koşullar altında yaşayan ve çalışan meslektaşların ve öğrencilerin akademik özgürlüğünü ve temel haklarını korumak ve ilerletmek” için meşru olabileceğini kabul ediyor.

AAUP, kusurlu politikasının yaklaşık 20 yıl boyunca devam etmesine olanak vererek, İsrail’in yerli Filistinlilere yönelik sömürgeci baskı sistemini ve akademik kurumlarının bu sistemin tasarımı, uygulanması, meşrulaştırılması ve aklanmasında oynadığı rolü hesap verebilirlikten korumaya yardımcı oldu ve böylece onu sürdürdü.

AAUP’nin, İsrail’in şiddetinin dünyanın ilk canlı yayınlanan soykırımında doruğa ulaşmasına rağmen suç ortağı İsrail üniversitelerini boykot etme çağrısını en sonunda meşru olduğunu kabul etmekle birlikte bu çağrıya halen destek vermemesi ise, derneğin ırkçı politikasının Filistinlilere ve sömürgeci boyunduruktan kurtulma mücadelemize verdiği zararın telafi edilmemesi anlamına gelen derin bir etik başarısızlıktır.

Yine de, AAUP’nin kusurlu politikasını tersine çevirmesini ve İsrail’i hesap verebilirlikten korumaya çalışanların, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği ağır suçlarda üniversitenin suç ortaklığına son verme yönündeki ilkeli kampanyaları baltalamak için bu politikayı kötüye kullandığını kabul etmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Tüm akademisyenleri, akademik dernekleri ve sendikaları, tüm İsrail üniversitelerini boykot ederek ve İsrail’in savaş suçlarına, insanlığa karşı suçlara veya soykırıma suç ortaklığı yapan tüm şirketlerden yatırımlarını çekerek bu tür suç ortaklığına derhal son vermek için çalışmaya çağırıyoruz.

[Uluslararası BDS Hareketi’nin internet sitesinde 12 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanan İngilizce orijinalinden  Göksel Kılınç tarafından bdsturkiye.org için çevrilmiştir]