2015 yılı Filistin halk direnişinin tüm ülkeye yayıldığı yıl olarak hatırlanacak. On binlerce Filistinli, işgalci, sömürgeci, yerleşimci, apartheid rejimiyle yüzleşmek için sokaklara döküldü.
2015 yılı Filistin halk direnişinin tüm ülkeye yayıldığı yıl olarak hatırlanacak. On binlerce Filistinli, işgalci, sömürgeci, yerleşimci, apartheid rejimiyle yüzleşmek için sokaklara döküldü.
İsrail’e Karşı Boykot ve Yaptırım Hareketi BDS’nin de kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçti ve 2015 yılı BDS Hareketi için de bir dönüm noktası oldu.
BDS Hareketi resmi sitesinden yayımladığı mesajda harekete destek veren ve yorulmak bilmeden çaba harcayan herkese teşekkür etti. Mesajda, bu kolektif başarıların ilham ve motivasyon sağlamanın yanı sıra umut kaynağı olduğu belirtildi ve Filistin’in özgürlüğünü, eşitliği ve adaleti desteklemek için mücadeleye devam vurgusu yapıldı.
İşte 2015 yılında BDS Hareketi:
1-Hareketin İsrail’e gerçekten ekonomik etkisi olduğu görüldü
Birleşmiş Milletler (BM) raporlarında 2014 yılında İsrail’e yönelik dış yatırımların %46 düştüğü ve BDS Hareketi’nin bu konuda büyük rol oynadığı belirtilmişti. Dünya Bankası, Filistin’in İsrail’den ithalatının %24 oranında düşmesinde de BDS’nin önemli bir faktör olduğunu belirtmişti. İsrail hükümeti ve Rand Corporation ise BDS Hareketi’nin İsrail’i milyarlarca dolar zarara uğrattığına dair raporlar yayımladı.
Moody kredi derecelendirme kuruluşu, İsrail ekonomisinin BDS Hareketi yüzünden daha fazla zarara uğrayabileceğini belirtti. Üst düzey bir İsrailli işadamı ise BDS Hareketi’nin artan gücüyle Avrupalı şirketlerin İsrail’e yatırım yapmasını önlediğini belirterek hareketi şikayet etti.
2-Veolia’ya karşı yürütülen kampanya kazanıldı
Dev Fransız şirketi Veolia İsrail’deki tüm işletmelerini kapatarak buradaki faaliyetlerine son verdi. Şirketin 20 milyar dolar tutarındaki İsrailli yerleşimcilere altyapı sağlama projesinin iptal edilmesi BDS Hareketi’nin 7 yıl süren mücadelesi sonucunda gerçekleşti. Fransız şirket kampanya sonunda İsrail’i tamamen terk etmeye ikna edildi.
Sadece Veolia da değil, telekomünikasyon devi Orange şirketi de; Fransa, Mısır ve başka yerlerde gelen baskılar sonucu 2017 itibariyle İsrail’den çekileceğini açıkladı. G4S’in de İsrail cezaevi servisiyle sözleşmesinin bitirileceği konuşulmaya başlandı.
3- 1000’den fazla sanatçı kültürel boykota katıldı
Aralarında Lauryn Hill ve Sonic Youth grubundan Thurston Moore gibi ünlü isimlerin de bulunduğu çok sayıda sanatçı İsrail’de bir daha konser vermeyeceklerini açıkladılar. İrlanda, İngiltere, ABD ve Belçika gibi ülkelerden de 1000’den fazla sanatçı BDS girişimi ile başlayan bu kültürel boykota destek vereceklerini açıkladı.
4- Akademik Boykot dünya çapında yayıldı
İsrail üniversiteleri işgal devletinin işlediği suçların planlanmasında ve işgalin aklanmasında önemli bir rol oynuyor. Ancak dünya çapında çok sayıda akademisyen buna karşı etkili bir tavır almaya ve İsrail üniversitelerini boykota başladı.
Aralarında Amerikan Antropoloji Derneği Konferansı ve ABD Ulusal Kadın Çalışmaları Derneği’nin de bulunduğu önemli akademik kurum ve kuruluşlar BDS Hareketi’nin kampanyasına destek vererek İsrail’i boykot kararı aldı.
500’den Fazla İngiliz akademisyen, 400 Belçikalı akademisyen, İspanya’dan 1600 akademik personel ve Güney Afrikalı 200 akademisyen bu akademik boykota destek verdi.
5-BDS farklı bölgelerde de yayılarak destek bulmaya devam ediyor
Malezya ve Mısır gibi ülkelerde yeni BDS yapılanmaları kurulurken, Hareketin Latin Amerika ve Arap Dünyasında bulduğu destek de hızla büyüyor.
AFL-CIO’nun Connecticut Şubesi ve Quebec Ulusal Sendika Konfederasyonu gibi çok sayıda ulusal sendika da BDS Hareketi’ne destek vererek boykota katıldı.
6-Filistin için adalet dünya çapında öğrenciler ve gençler için önemli bir konu haline geldi
BDS Hareketi Stanford, Princeton, Kaliforniya Üniversitesi ve ABD’de bulunan 6 üniversitenin daha kampüslerinde faaliyetlere başladı. İngiltere Ulusal Öğrenci Birliği’ne bağlı 30’dan fazla öğrenci grubu da BDS’yi destekleyenler arasına katıldı.
İsrail Apartheid Haftası Avrupa, Kanada, Güney Afrika ve Latin Amerika’da çok sayıda öğrenci grubun organizasyonlarıyla 150’den fazla şehirde gerçekleştirildi.
7-İsrail’in tepkileri bu “yumuşak gücün” nasıl bir etkiye sahip olduğunu açıkça gösteriyor
İsrail, dünya genelinde kullandığı argümanları birer birer kaybediyor, BDS Hareketi’ni sabote etme girişimlerinde bulunuyor.
İşgal devleti hükümet personeli ve güvenlik güçleri bile BDS Hareketi’ne zarar vermeye çalışıyor.
İsrail kendi baskıcı zihniyetini yurtdışına da ihraç ediyor, ABD’de, Fransa’da, İngiltere’de, İtalya’da, Kanada’da ve diğer yerlerdeki müttefiklerinin ifade özgürlüğüne Mccarthyist (demokratik toplumlarda, devlet gücünün, istihbaratın, siyasetin ve medyanın baskı uygulaması) saldırılarda bulunması yönünde teşviklerde bulunuyor.
BDS Hareketi mücadelesini Filistin halkı özelinde dünyadaki bütün hegemonik güçlere karşı adalet, eşitlik ve özgürlük peşinde koşarak sürdürüyor.
[Bu yazı, bdsmovement.net sitesindeki İngilizce orjinalinden islamianaliz.com tarafından çevrilmiştir.]