Güney Afrika Sendikalar Federasyonu (COSATU), Filistin Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar Ulusal Komitesi’nin (BNC), apartheid Güney Afrika’sında uygulanana benzer şekilde İsrail’e karşı bağlayıcı, kapsamlı bir silah ambargosu çağırısını tamamen destekler.
Özgürlüğün, demokrasinin ve sosyal adaletin simgesi Arap Baharı ile dayanışma dünya genelinde yayılırken, birçok devlet ve şirket, İsrail ile silah ticaretini ve askeri işbirliğini aynı tas aynı hamam sürdürüyor. İsrail ile işbirliği, İsrail’in, okul çocukları ve barışçıl eylemciler dahil olmak üzere Filistinlilere ve diğer Arap sivillere karşı sistematik olarak yürüttüğü şiddet politikasına, Filistin halkına yönelik sömürgeci politikaların giderek daha da acımasızlaşması ve uluslararası hukuku hiçe saymaktaki ısrarına rağmen sürdürülüyor.
Birçok dünya devletinin yanı sıra BM’de, uluslararası sivil toplum tarafından dünya barışına en ciddi tehditler arasında sayılan İsrail’in devasa nükleer silah cephaneliği karşısında suskundur. Birtakım batılı devletler ise, İsrail’in göz korkutucu nükleer cephaneliğinin yaratılmasında, geliştirilmesinde ve konuşlandırılmasında doğrudan suç ortağıydı veya halen öyledir.
İsrail’in hukuka aykırı zor kullanımı, insanlığa karşı işlediği suçlar, savaş suçları – toplu cezalandırmalar dahil – ve ağır insan hakları ihlalleri hakkında BM kararlarındaki ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından hazırlanan raporlardaki su götürmez, bol miktardaki kanıtlara rağmen yabancı hükümetler, çok taraflı organlar ve şirketler, İsrail ordusu ve askeri endüstrisi ile işbirliklerini sürdürüyor ve çoğu İsrail üniversitelerinin ortaklığı ile yürütülen İsrail’in askeriye ile ilişkili araştırma geliştirme faaliyetlerine yatırımlarını veya desteklerini artırıyorlar. Bu hükümetler, çok taraflı organlar ve şirketler İsrail’in hukuka aykırı güç kullanımından bile bile kar sağlamakta oldukları için suça ortaktırlar.
Devletlerin ve Birleşmiş Milletler gibi örgütlerin İsrail’in uluslararası hukuka uymasını temin etme yükümlülüğü vardır ancak bunu yapmakta başarısız olmuşlardır. İsrail’in devam etmekte olan şiddeti, militarizmi ve yayılmacılığı uluslararası askeri ticaret ilişkileri tarafından finanse edilip sağlamlaştırılırken bu dokunulmazlık İsrail’e cesaret vermektedir.
Boykotlar, Güney Afrika’da apartheidin alaşağı edilmesinde hayati bir rol oynadı. Bu nedenle Filistin’deki yoldaşlarımızın boykot, yatırımların geri çekilmesi ve yaptırımların (BDS) İsrail apartheidinin alaşağı edilmesinin çekirdeği olduğu fikrine tüm kalbimizle inanıyoruz.
Uluslararası insani hukuku ve insan hakları hukukunu çiğnemek konusunda İsrail’in belgelenmiş bir sabıka kaydı vardır. Bu sabıka kaydı Filistin’de ve diğer Arap topraklarında aşırı ve ayrımsız zor kullanımı, sivil kişilerin ve altyapıların kasten hedef alınması ve başka araçlarla uygulanan askeri harekât, saldırı ve işgalleri içermektedir. Bunun sonucu ise tekrarlanıp duran savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar olmuştur.
Üstelik İsrail, araştırma enstitülerinin ortaklığı ile silahlarının ve savaş doktrinlerinin “saha testi” için Filistinli ve Lübnanlı sivillere karşı silahlı çatışmalarından ve askeri saldırılarından mütemadiyen istifade etmiştir. Askeri endüstrisine işgal, sömürgecilik apartheid rejimini sürdürmek için gereken kârların peşinde koştuğu küresel pazarda göreli avantajı böyle sağlamaktadır.
İsrail’e kapsamlı bir askeri ambargonun vakti geldi de geçiyor. Bu ambargo, İsrail’in Filistin halkına ve bölgedeki diğer halklara ve devletlere karşı hukuka aykırı ve suç niteliğindeki zor kullanımına son vermeye yönelik çok önemli bir adımı oluşturmaktadır ve İsrail’e karşı;
– Tüm Arap topraklarını (1967) işgaline ve kolonileştirmesine son vererek ve Duvar’ı sökerek, İsrail’in Arap-Filistinli vatandaşlarının temel hakları olan tam eşitliği tanıması,
– BM’nin 194 sayılı kararında şart koşulduğu üzere Filistinli mültecilerin evlerine ve mülklerine dönme haklarına saygı duyması, koruması ve teşvik etmesi,
– Uluslararası hukuka dayalı yükümlülüklerine uyması için baskı yapmaya yönelik etkin, şiddet içermeyen tedbirleri içerir.
Güney Afrika Sendikalar Kongresi, Filistin sivil toplum örgütlerinin en büyük koalisyonu Filistin Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar Ulusal Komitesi’nin (BNC) dünya genelindeki tüm vicdan sahibi insanları, hareketleri ve örgütleri İsrail’e karşı bağlayıcı bir askeri ambargo uygulanması için bu Filistin çağrısını desteklemeye ve hükümetler, çok taraflı organlar ve BM’nin, yanı sıra özel ve kamu şirketlerine ve kurumlarına aşağıdakileri yapmaları için baskı uygulama çağrısına katılır:
- İsrail’e silah temininin, silah sistemleri ve mühimmatlarının, askeri araçlar ve teçhizatın, çift amaçlı teçhizat dahil para-militer polis teçhizatının satışı veya transferi dahil olmak üzere her türlü ilişkili askeri malzemenin temininin derhal kesilmesi ve aynı zamanda yukarıda bahsedilenlerin üretimi veya bakımı için her türlü teçhizat ve ikmal maddelerinin temininin ve lisans anlaşmalarının verilmesinin durdurulması
- İsrail’den tüm askeri ve çift amaçlı [ürün] dışalımlarının (teçhizat, yardım ve savaş malzemeleri) durdurulması
- Ülke limanlarından, topraklarından ve hava sahasından İsrail’e giden ve İsrail’den gelen askeri ürünlerin sevkiyatının durdurulması
- İsrail ordusu, askeri şirketleri ile işbirliğinin ve ortak yatırımlar (ister ikili ister çok taraflı olsun) dahil olmak üzere askeriye ile ilişkili AR-GE projelerinin durdurulması
- İsrail ordusu, askeri şirketleri ve akademik araştırma kurumları ile askeri bağlantılı tüm eğitim ve danışmanlık faaliyetlerinin durdurulması
- İsrail’e tüm askeri yardımın sonlandırılması
- Nükleer silahların üretiminde ve geliştirilmesinde İsrail ile herhangi bir işbirliğinden kaçınılması ve nükleersiz bir Ortadoğu için harekete geçilmesi
Yaşasın Filistin!
Yaşasın İşçilerin Enternasyonal Dayanışması!