BAE Gazze katliamına mühimmat sağlayan İsrailli firmayı ödüllendiriyor – Tamara Nassar

BAE’deki en büyük askeri taşeronlarından biri olan EDGE, IAI şirketiyle insansız askeri ve ticari gemiler, bir başka deyişle insansız deniz araçları dizayn etmeye ve üretmeye dair bir uzlaşı belgesi imzaladı. EDGE’in CEO’su bu anlaşmaya “stratejik işbirliği” dedi

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Filistinlilerin bu yılın başlarında katledilmesine yardım eden İsrailli silah üreticisini ödüllendirmeye devam ediyor.

İsrail’in Mayıs ayında Gazze’ye düzenlediği saldırılarda mühimmat tedarik eden Elbit Systems, Elbit Systems Emirlikler adında bir bayi kuruyor.

Elbit Systems şirketinin yöneticilerinden Ran Kril, “Abraham Anlaşmaları bölgede ekonomik işbirliği yapmamız için bize güvenilir bir zemin sağlıyor” dedi.

Kendisi geçen sene ABD’nin hazırladığı; İsrail, BAE, Sudan ve Fas arasında imzalanan normalleşme anlaşmalarından bahsediyor.

Kril -İsrail’in Arap ülkelerini kendi savaş endüstrileri için kâr merkezleri olarak gördüğünü yansıtan bir ifadeyle- bu ülkelerin “Elbit Systems için önemli yeni pazarlar” olduğunu söylüyor.

Elbit, Arapça yayınladıkları bir videoda -ürünleri Filistinlilerin hayatını sonlandırmakta verimli olan bir şirketin Orwellci diliyle- kullandıkları silah teknolojisinin “verimliliği artırdığını ve hayatları koruduğunu” söyleyerek böbürleniyor.

Elbit Systems bu hafta Dubai Airshow’a katılan onlarca silah üreticisinden biriydi. Bu üretici firmalar arasında İsrail Havacılık ve Uzay Endüstrisi (IAI) ve Rafael de var.

“İlk Yapay Zekâ Savaşı”

Bu firmalar, İsrail’in Filistinlilere düzenlediği saldırılarda kullandığı mühimmatın önde gelen tedarikçileri arasında yer alıyor.

Bu saldırılar arasında, İsrail’in Mayıs ayında, aralarında 60’tan fazla çocuk da olmak üzere 250 Filistinliyi katlettiği 11 günlük Gazze savaşı da var.

Saldırılar boyunca İsrail, birçok ailenin bütün fertlerini evlerinde otururken yok etmişti.

Gözlemci kuruluş Who Profits’in ifadesine göre Elbit Systems İsrail’in düzenlediği saldırılara “doğrudan dâhil oldu.”

Bu firma büyük bir insansız hava aracı ihracatçısı. Bu İHA’lar saldırılar boyunca İsrail ordusu tarafından kullanıldı ve Elbit’te çalışan personel, ordunun Unit 9900 adlı yeni İHA biriminin bir “operasyon odasında” da çalıştı.

Bu birim iki İHA filosu yönetiyor: Birinin görevi “denetlemek ve istihbarat toplamak”, diğerinin görevi de toplanan veriler aracılığıyla “hedeflere saldırmak.”

Bir diğer tabirle, Who Profits’e göre Gazze Şeridi, sonuç olarak Elbit tarafından “yeni bir ordu biriminin parçası olarak” geliştirilen “yeni yapay zekâ olanaklarının” test sahası olarak kullanıldı.

Bu birim, İsrailli bir generalin ifadesine göre “sistemi mükemmelleştirme” çabalarının bir parçası olarak otuzdan fazla operasyon yürüttü. Bu da İsrail’in sonradan kâr ederek diğer ülkelere sattığı silahları için Filistinlileri devamlı kobay olarak kullanmasının bir örneğini teşkil ediyor.

Gözlemci kuruluş “Bu yapay zekâ kabiliyetleri kullanımının, İsrail ordusunun Gazze saldırısını dünyanın ‘ilk yapay zekâ harbi’ ilan etmesine yol açtığını” belirtti.

Who Profits firmanın başarısını İsrail ordusuyla ilişkisine atfediyor. Bu ilişki “Elbit’e ürünlerini gerçek zamanlı olarak Filistinlilerin bedenleri üzerinde test etme imkânı veriyor.”

Elbit; ürünlerini, bu silahların açıkça savunmasız olan Filistinlileri nasıl öldürdüğünü, yaraladığını ve kontrol ettiğini gizleyen “etkililiği savaşta kanıtlanmıştır” etiketiyle pazarlıyor sürekli.

Who Profits’e göre “aynı zamanda altın değerinde bir pazarlama yöntemi bu.”

Elbit’in silahları İsrail’in 2014 yılının yaz aylarında Gazze’ye düzenlediği büyük saldırıda da kullanılmıştı.

Bu saldırı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Batı Şeria ve Gazze’de işlenen savaş suçları soruşturmasının bir parçasını oluşturuyor. İsrail ordusu o yaz her gün ortalama 11 Filistinli çocuğu öldürmüştü.

Daha fazla anlaşma

Dubai Airshow perşembe günü BAE’den ve İsrail’den iki büyük firmanın daha askeri anlaşma imzalamasına vesile oldu.

BAE’deki en büyük askeri taşeronlarından biri olan EDGE, IAI şirketiyle insansız askeri ve ticari gemiler, bir başka deyişle insansız deniz araçları dizayn etmeye ve üretmeye dair bir uzlaşı belgesi imzaladı.

EDGE’in CEO’su bu anlaşmaya “stratejik işbirliği” dedi.

Bu gemiler istihbarat toplama, gözetleme, sınır operasyonları ve deniz savaşlarında kullanılacak.

Ürdün İsrail’i daha sıkı kucaklıyor

Bu sırada Ürdün, tam da İsrail lobisinden gözlemcilerin tahmin ettiği gibi İbrahim Anlaşmaları’nın ekmeğini yiyor.

Gazeteci Barak Ravid’in aktardığına göre Ürdün, İsrail ve BAE pazartesi günü İsrail’e enerji sağlamak için Ürdün topraklarına güneş tarlası inşa edilmesini öngören bir anlaşma yapmaya hazırlanıyor.

Ravid’in, isimlerini zikretmeden “İsrailli 5 yetkiliye” dayandırdığı haberine göre anlaşmanın detaylarını ABD İklim Özel Temsilcisi ve eski Dışişleri Bakanı John Kerry hazırladı.

Güneş tarlasını BAE fonlayacak.

Karşılığında da İsrail, Ürdün’e su sağlamak üzere Akdeniz kıyılarında deniz suyu arıtma tesisi kuracak.

İsrail ve Ürdün arasında önceki yıllarda yaşanan kozmetik gerilimlere rağmen, Ravid’e göre iki taraf arasındaki ilişki -İsrail hiçbir politikasında değişikliğe gitmediği halde-  Naftali Bennett’in başbakanlık koltuğuna oturduğu günden beri “önemli ölçüde gelişme kaydetti”.

Bu gelişmeler arasında İsrail’in Gazze’de işlediği katliamdan sadece birkaç ay sonra Ürdün’ün savaş uçaklarını gizlice, İsrail hava kuvvetlerinin yanında eğitim almaya göndermesi bulunuyor. Dahası Ürdünlü hava kuvvetleri komutanları Dubai’de BAE’li ve İsrailli mevkidaşlarıyla bir araya geldi.

İsrail ve Ürdün 1994 yılında, Filistinlilerin haklarına dair hiçbir iyileşme olmamasına ya da İsrail’in Doğu Kudüs dâhil Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki askeri işgalini sonlandırmamasına rağmen bir barış anlaşması imzaladı.

Ancak iki ülke arasındaki resmi ilişkilere rağmen bu hiçbir zaman halklar arasında sıcak barış dedikleri şeye dönüşmedi.

Ürdün halkı ve parlamenterleri Ürdün’ün İsrail’e 15 senede, hiç şüphesiz İsrail’in Filistinliler üzerindeki süregelen baskısına katkı sunacak en az 10 milyar dolar ödemesini öngören ABD destekli gaz anlaşmasına olduğu gibi, barış anlaşmasına da kuvvetle karşı çıktı.

Ürdün halkı ve parlamentosu, imzalandığı 2016 yılından beri gaz anlaşmasına karşı çıkıyor ve kampanyalar, eylemler düzenleyerek iptal edilmesi yönünde çağrılar yapıyor.

Fakat halkın sesine kulak asmayan Ürdünlü yetkililer İsrail’e gitgide daha sıkı sarılmaya devam ediyor.

[Electronic Intifada’da 19 Kasım 2021 tarihinde yayımlanan İngilizce orijinalinden bdsturkiye.org tarafından çevrilmiştir]