Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen İstanbul Uluslararası Deneysel Film Festivali’nin ikincisi bu yıl 13-17 Kasım tarihleri arasında gerçekleşiyor. Beyoğlu ve Kadıköy’de gerçekleştirilen, farklı ülkelerden kısa ve uzun metraj deneysel film gösterimleri, paneller, söyleşiler ve partileri programında bulunduran festival çok güzel bir amaçla düzenleniyor. Günümüz deneysel sinemasının genç yeteneklerinin işlerini İstanbul’un sinemaseverleri ile buluşturma hedefiyle yola çıkıyor.
Ancak maalesef festivalin sponsorları arasında Siyonist işgal devleti İsrail’in bir kurumu olan ARTISRAEL de bulunuyor. Ayrıca festivalde Tel Aviv Uluslararası Öğrenci Film Festivali ile işbirliği içerisinde “Çağdaş İsrail Deneysel Sineması” adında bir etkinlik düzenleniyor.
Bilindiği gibi İsrail 70 yılı aşkın bir süredir, Filistin topraklarında işgalci konumunda bulunmakla birlikte, bu toprakların esas sahibi olan Filistin halkını katletmektedir. Festivalin ilk günü olan 13 Kasım’dan bir gün önce İsrail işgal güçleri Gazze’ye bir kanlı saldırı daha başlatmış ve en az 32 Filistinli yaşamını yitirmiştir. Festivalin sponsorları arasında bulunan ARTISRAEL, bu katliamı gerçekleştiren ve iki gün içerisinde onlarca Filistinlinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olan işgal devletinin bir kurumudur. İşgalci İsrail, Filistin halkının üzerindeki baskılarını, gerçekleştirdiği katliamları, işlediği savaş suçlarını, uluslararası hukuku ayaklar altına almasını dünya kamuoyunda kabul edilebilir kılmak için kültürel faaliyetleri kullanmaktadır. Kültür ve sanat alanında başka ülkelerle ve vatandaşlarıyla ilişkiler kurarak kendisini meşru kılma çabası içindedir. Türkiye’de sanat alanında yeni anlayışlara kapı aralama, genç sanatçılara fırsat verme, ilkleri gerçekleştirme iddiasıyla yola çıkan bir festival, çağımızın en barbar devletlerinden birinin, bir işgal devletinin bu çabalarına çanak tutmamalıdır!
İsrail’in askeri, diplomatik, ekonomik, akademik ve kültürel alanlarda boykot edilmesi için dünyanın her yerinde kampanyalar yürüten BDS hareketinin (Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi, Yaptırımlar) Türkiye ayağı olarak böylesi güzel bir iddia ile yola çıkan, aynı zamanda İstanbul’un ilk ve tek deneysel film festivali olma özelliğini taşıyan İstanbul Uluslararası Deneysel Film Festivali’ni ve düzenleyicilerini İsrail’in kültürel faaliyetler aracılığıyla kendini meşrulaştırma ve uluslararası alanda prestij kazanma çabalarına alet olmamaya çağırıyoruz! Filistin halkının boykot çağrısına kulak verin, bu yanlıştan dönün!
BDS Türkiye olarak aynı zamanda sanat ve sinemaseverlere de sesleniyoruz: Filistin halkını katleden, işgalci ve ırkçı İsrail devletinin kurumlarının desteklediği etkinliklere gitmeyin! İşgalin, Apartheid’ın meşrulaştırılması için sanatın, kültürel faaliyetlerin kullanılmasına destek vermeyin! İşgal devletinin baskıları yüzünden seslerini duyuramayan, üretimlerini çok zor koşullar altında yapan Filistinli sanatçıların sesini duyun! Katledilen, zulme uğrayan Filistin halkının sesini duyun!
Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot!
BDS Türkiye