BDS Türkiye: “‘Zor Zamanlarda Türkiye-İsrail İlişkileri’ başlıklı toplantı ve düzenleyicisi olan Türk-İsrail Sivil Toplum Forumu, Siyonizmin Türkiye’deki köklerini sergilemektedir ve İsrail’in gayrimeşru bir işgal oluşumu olduğu ortadayken, tıpkı tepkiler üzerine dağılan TBMM Türk-İsrail Dostluk Grubu gibi dağılmalıdır”
BDS Türkiye, 3 Ekim’de Türk-İsrail Sivil Toplum Forumu tarafından düzenlenen “Zor Zamanlarda Türkiye-İsrail İlişkileri” başlıklı toplantı hakında bir açıklama yayımladı. Açıklamada, bu toplantı ve düzenleyicisi olan kurumun, Siyonizmin Türkiye’deki köklerini sergilemekte olduğunu ve İsrail’in gayrimeşru bir işgal oluşumu olduğu ortadayken, tıpkı tepkiler üzerine dağılan TBMM Türk-İsrail Dostluk Grubu gibi dağılması gerektiğini söyledi.
“Böyle bir toplantının düzenlenmesini, İsrail ile ilişkileri geliştirme yönündeki her türlü çabayı lanetliyoruz” diyen BDS Türkiye, bu toplantıda emeği olanları her fırsatta teşhir edeceğini bildirdi.
BDS Türkiye’nin açıklamasının tamamı:
Türk-İsrail Sivil Toplum Forumu, 2011 yılında, İsrail ve Türkiye’den sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini ikili ilişkiler için bir sivil zemin inşa etmek üzere bir araya getirmek amacıyla kurulmuş. Bu kuruluş 3 Ekim’de Friedrich Naumann Vakfı ve İsrail Konsolosluğu’nun işbirliğiyle İstanbul Intercontinental Hotel’de “Zor Zamanlarda Türkiye-İsrail İlişkileri” başlıklı bir toplantı düzenledi. Türkçe basında çok az yer bulan toplantıda, basın, iş dünyası ve sivil toplumun İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerin düzelmesine nasıl katkıda bulunacağı tartışıldı. Bu toplantı ve düzenleyicisi olan kurum Siyonizmin Türkiye’deki köklerini sergilemektedir ve İsrail’in gayrimeşru bir işgal oluşumu olduğu ortadayken, tıpkı tepkiler üzerine dağılan TBMM Türk-İsrail Dostluk Grubu gibi dağılmalıdır.
Bugün İsrail, Filistinlilerin direnişinin büyümesiyle birlikte gerçekten zor zamanlardan geçiyor ve saldırganlığı artıyor. ABD’nin tam desteği ile uluslararası hukuku hiçe sayan ve kararlarını tanımayan ve insan hakları ilkelerini her gün açıkça ihlal eden bir devletle ilişkileri geliştirme çabası en basit anlamıyla insan haklarını ve Filistin halkının tarihsel ve güncel haklarını hiçe saymak anlamına geliyor. Daha iki hafta önce ikisi çocuk yedi kişi, barışçıl bir gösteri olan Büyük Dönüş Yürüyüşü sırasında İsrail keskin nişancıları tarafından öldürüldü. ABD’nin Kudüs’ü İsrail’e ilhak etme kararı ardından işgal devleti tarafından soğukkanlılıkla öldürülen Filistinlilerin sayısı 250’nin üstünde.
Şu çok açık: Bugün ilişkilerin geliştirilmesi, destek ve dayanışma gösterilmesi gereken, yetmiş yıldır işgal ve Gazze’de on yıldır abluka altında yaşayan Filistin halkıdır ve Türkiyelilerin dayanışma göstermek istediği de Filistinlilerdir.
Toplantıya katılanlar arasında iş insanları ve akademisyenlerin bulunması ve en dikkat çeken konuları arasında kültürel ilişkilerin yer alması, BDS hareketinin ekonomik, askeri, diplomatik, kültürel, akademik alanlarda İsrail’in boykot edilmesi talebinin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. İsrail devleti ve İsrail resmi kurumlarıyla kurulan her ilişki Filistinlilere mermiler, baskı, ayrımcılık ve şiddet olarak dönüyor.
Bugün yerleşimci sömürgeci İsrail’i savunanlar, gün gelecek, bir zamanlar Güney Afrika’daki kanlı, apartheid rejimini savunanların yaşadığı utancı yaşayacak.
Böyle bir toplantının düzenlenmesini, İsrail ile ilişkileri geliştirme yönündeki her türlü çabayı lanetliyoruz ve BDS Türkiye olarak bu toplantıda emeği olanları her fırsatta teşhir edeceğimizi bildiriyoruz.
Filistin’e özgürlük
İsrail’e boykot!
bdsturkiye.org